Izdırap ilmek ilmek işlerken ruhuma
Ey derdimin kendisi hüzzamına göm beni
Her şafakta bürünürken ayrı biçime
Bu cinnet bitsin çekte üzerimden gölgeni
*Izdırap ilmek ilmek işlerken ruhuma
Bir ney sesiyle avuçlarımda erir zaman
İçimde şimşekler çakar fırtınalar kopar
Sarhoş gölgemle birlikte ruzigara bile
İstanbul otelleri kapılarını kapar
Bir ney sesiyle avuçlarımda erir zaman
...Bir acı nağme düşünce dile,
....Yine kanadı yara
......Son sözüm bu,
........Her hüzünlü şarkıda beni ara
Gözlerimin yaşadığı coğrafyada
Bir harami gibiydi hüznün gelişi
Hele gülüşü
Sözün tükenişi gibi
Hiçbir hale benzemeyen görünüşü
*Açarsam gözlerine bir daha kapılarımı
Eminimki hınçla yağmalayacaksın durmadan
Gözlerimi ve bütün gördüklerimi varımı
Biliyorum yağmalayacaksın birşey sormadan
*Açarsam gözlerine bir daha kapılarımı
TEMMUZDU GECEYDİ
Temmuzdu
Geceydi
Onbeşiydi günlerden
İçmeden esridim her köşede sızdım
Ruhumu çatlamış aynalardan süzdüm
Sırtımda hep onulmaz dert ile gezdim
***Derman derman diyerek süründüm bazen
Gün aşırı bir vakitte ufuk kızıl kızıldı
Yokluğa yolculuk apansız kapıma dayandı
Kaçmaya tedbir almaya bile gerek duymadım
***Gelişi öylesine pervasız öylesine ayan beyandı
Gül kokusu kan tortusu
Rüyalarım herdaim tabire muhtaçtı
Ben bıçak sırtındaydım
İhtiyati tedbir konmuştu bakışlarıma
Ve
Seğriyen yıldızların peşi sıra
seğirttim dolu dizgin doru atlar gibi
Seğriyen gözlerimmiydi
Yoksa kirpik uçlarıma düşen yıldızlarmı bilmem
Hayırsız düşler gibi darmadağın
Bu sesiz karmaşada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!