Mevsim kardı kıştı
En umulmadık yerde
Biçare gözlerim pusuya düştü
Dikkat can aranıyor
Bir gece istasyonda sorulmuşum
Milatsız bir günde kaybettim başım yok
Unufak olmuş mezarımda taşım yok
Asırlar geçti takvimsizim yaşım yok
***Benim varlığım yokluğumdan ibaret.
Kaç iklim önceydi senin için
Alnımın orta yerinde ölümün el yazısı vardı
Kar bir gergef gibi işliyordu sokakları
Ak saçlarımı kızıl ufuklar tarıyordu
Üşüyen duvarların gölgesinde
Gözlerimin uykusuzluğu
Küçücük bir ana tutsak olan
Belki de yüzyıllarca süren
Tarihini hatta tarifini dahi bilmediğim
Bu kaçışa bu amansız gidişe bir son verip de
Fersah fersah öteden gönlüm sana doğru can atarken
Gelip de gözüme fer
HÜZNÜN YENİDEN YORUMLANIŞI
Ey yar...
Hüznü yeniden yorumlamalısın
Bana dar sokaklarda
Ustura ağzı gibi ağıtlar söyleten
Beni yudum yudum içen,içine çeken
Bu kenti
Bir akşamüstü ateşe verdiğimi duyunca
Aklın almaz bilirim.
Maverayı yol edip gidişinden sonra
Ben yalnız seyyahıyım vahasız çölün
Kül rengi akşamlarında Eylül’ün
Saat ayrılıkta dururken
Ucu yanmış mektuplar arasında
Yine sırılsıklam bir gün dönümü
Cümle dil yine lal
Bir ihtimal kaldı
Bir ihtimal...
Şahikalar diyarından gelen adam nerdesin
Söylediğim sözler
Yakın anlam ifade ederken günaha
Bazen gülde diken
Bazen kendi kanını dökenmişim
Her duyduğumda
İçim ürperiyorken Hayyealel felaha
Ah güzel gözlü kadın
Karanlık dehlizerde yitirdim gençliğimi
Sen yoktun.
Yokluğunda dinlediğim
Şarkılar susarsa bir akşamüstü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!