Gel eskici şanslısın bugün
Eskilerle dolu bir yürek
Giderken ardında bıraktığı
Kokusu sinmiş birkaç gömlek
Vefasız kravatlar
Eylülde geleceğim demiştin
İşte yine Eylül geldi, sensiz
Ben pencerede, yapraklar yerde
Seni bekledik, gelmedin
Ağaçlar soyundu yeşilini
Bir sonbahar da hüzünsüz geçse keşke
Sarı sıcak ve şımarık bir Eylül
Nasıl da emin kendinden
Biliyor tüm aşklar ve vedalar
Onun adıyla şiirleşiyor
Ah, dalıyor uzaklara gözlerim
Şimdi çok gerilerde kalan
Sızısı hala burnumda
anılara katlayıp sakladığım
senli hallerimi özlüyorum
Gecenin kör karanlığında
Sabaha üç beş kanat sesi uzaklıkta
Şişenin mantar tortusu
Kadar dibinde bir vakitti
Kırk boğum yutkunup
Ah’ı yüreğime
Aşkı gözlerine
Geceyi sana yazdım
Elini elime
Ne ağır bir zaman birimidir bekleyiş.
Geleceğini bilsem de zormuş özleyiş.
Sana dair ne varsa kabulümdür.
Kuşandım cesaretimi,
Gelmezsen gelme sevgili
Falıma düşmüştü ayrılık
Tedirgin gecelere uyuyordum
Zamanlı zamansız
Bir kuşkuyla uyanıyordum
Gözlerim yarı aralık
Gözlerimi kapatıyorum,
Tam karşımdasın.
Göz göze geliyoruz.
O sonsuz mavilikte,
Kayboluyorum.
Sev beni, hiç kimsenin
Böylesi sevmediği kadar
Çarpsın yüreğim, heyecanınla
Ben hazırım deli sevdalara
Öylece bırak gel her şeyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!