Mesut Yüksel Şiirleri - Şair Mesut Yüksel

Mesut Yüksel


Mevsimler değişirken
tabiat tellerini titreten
gizli bir senfoni doğar;

Ben, o senfoninin

Devamını Oku
Mesut Yüksel


Bana, yakıp kavuran o hasretini değil,
bahar yağmurlarını gönder sevgilim.
Islansın çatlamış yüreğim;
dallarıma yürüsün can suyun
ve uykudaki çiçeklerime

Devamını Oku
Mesut Yüksel


Bergama’nın doruğunda yükselir
çağların rüzgârına direnen tapınak;
Asklepion, bir savaşçının kalbi gibi
kuvvetle çarpar sonsuzluğa.

Devamını Oku
Mesut Yüksel



Bir tapınağa girdim sessizce,
zaman diz çökmüş kapısında.
Taşlar kadim bir kalbin atışıydı,
yüzyılların nefesini taşıyordu.

Devamını Oku
Mesut Yüksel


Bir ordu komutanıyım, ülkeler fetheden,
Dağ dağ ordular peşimden geliyor.
Yeni diyarlar arıyorum, zaferle taçlanan,
Lakin gözüm, aşk ülkesinin güzel prensesinde...

Devamını Oku
Mesut Yüksel


Ben Atatürk genciyim.
Atalarımdan süzülen mirasla
tarihin izini sürerim,
Orhun yazıtlarının gölgesinde.

Devamını Oku
Mesut Yüksel



Dünyadan bakıldığında
gök cismi değildin sen;
zamanın alnına bırakılmış
gümüş bir kader halkasıydın.

Devamını Oku
Mesut Yüksel



Köşe başındaki kaldırım
meskenidir onun.
Her sabah, gün ağarırken,
bir duayla koyulur işe.

Devamını Oku
Mesut Yüksel


Ay ışığı....
İpekten bir aydınlık katar dünyaya.
İnce bir tülden süzülen ışık.
Sanat eseri gibi...
Raks eder, karanlığın içinde...

Devamını Oku
Mesut Yüksel

Aynı şehrin sesleri çarpıyor pencerelerimize;
aynı martılar, aynı ufku tırmalıyor belki de.
Sen, bir fotoğrafta donmuş bir an’sın hâlâ;
ben ise o anın arkasında saklanan hikâyeyi duyan yabancı.

Belki aynı kelimelerde titrerdi seslerimiz;

Devamını Oku