Ben sadece olasızlık ihtimalimizi
düşünüyordum..
Sen sadece varlığımızı,
bir ormana benzetiyordun bizi..
Sorun şuki,
iki uç notkada,
sen ve ben karışıyorduk birbirimize..
Sen sevmenin,
ne denli,güçlü oluşunu..
Ben sevmenin,
ne denli,zayıf oluşunu..
Orta çağdan kalmışlığımızı,
yok etme çabalayışlarımız..
Daha güncelleşme hesaplarımız,
ki,zaten militanlaşan içselliğimizin,
zindanlaşmış yanını,
yok etmek umudu..
Hiç soyunmayalım,
boşuna..
Evet soyunalım,
kaçış yok yarına,
ki,zaten bugünden iyleşmezsek,
yarına kaçmanın gayesi sıfır derecedir..
Bize bir iyilik yap
ve
uç noktalarımızı birleştirelim,
tüm maviliklere bürünerek,
yol yol,olalım,
en beyaz renklerimizi giyerek,
uçalım,
neresi mavi keza beyaz ise oraya...
Şair Meral&Meri
/03/02/2012/
Donuk bir geceydi,
saat on ikiyi çoktan geçmişti.
Pencereye yaklaştım ve
lapa lapa kar yağıyordu,
sanırım ürküyordum.
Faydalı bir sevginin
İçine doluyor nefesim.
Onunla güne merhaba diyor kalbim!
Nasıl olduğumu önemsiyor.
Aydınlık güneşin içinden geliyor sevgilim.
O Afrika,kadar çok sıcak.
Benim içinde yürüdüğüm bir dünya yok
İçimde yürüdüğüm bir dünya var
Gezegenler bir bir çarpışıyor
Ateş var
Ve nar ağaçları
İskeletler yok
Gördüm, gün batımındaki eşsiz nar çiçeklerini
Yaslandım uçsuz bucaksız o renklerine
Birer ikişer düşüyorlardı kendi dehlizlerine pul pul,gördüm
Gördüm bir kere; göğün yaralı gizlerini- sessizliğini o kuşların
Nar çiçekleri birer ikişer açınca avuçlarını sardalya yavruları gibi özensiz,gördüm
Her şey kızıla boyanmıştı sımsıkı bir kere
Yani ben saçmalarken
Hayat tüm doğrularıyla mı karşımda durmuştu?
Öyleyse saçmalıklarımı yalnızca saçıma takabilirim.
Öldürebilirim.
Onları bir mezara gömebilirim.
Yani hayata tüm giriş kapılarını kapatabilirim.
küçük kibritçi kız hayal kuruyordu,
her kibrit için bir hayal,
evet üşüyordu o korkunç duvarın dibinde,
hayallerinden biri çok çok derin ve muazzamdı,
soylu bir şövalye,
onu hayal etti,
Hayaline uyandım sultanım
Ney sesine
Ney'i duyurana
Nasılı anlatana
Uyandım.
Yakın bir bilmece bu
Sunay'ın hiç büyük olmayan hali
Hayalini sunmak istedi
Bir çocuğun düşü ne denli derin
Ve uzak
Ve yakın
Bazı şeyleri kişisel olarak değerlendirmez insan; hele ki, konu ince bir hastalık gibi yayılmış, dağılmış ve bir yer edinmişse kendine...
Artık sittin sene uğraşır durursun yerinde. Peki nasıl çıkmak gerekir işin içinden?
Fikrimce; merakını cezbederek...
Çünkü aksini zaten yaptın; ya nefret ettin, ya da kaçtın...
Kalıp onunla hiç barışmadın.
Her zaman yalnız ve bencil bir çocuk olarak mı kalacaksın?
kahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden