Ne zaman yıkılsa dünya omuzlarıma,
Bir damla yaş konuşlanır yanağıma,
Caddeler mezar olur çocuklara,
O akan yaşın adı savaşsa…
Ne zaman yıkılsa dünya avuçlarımda,
Herkes bir yerlere gidiyor sanki,
Yapayalnız kalacağım bu dünyada!
Peki o zaman özleyecek miyim insanları?
Yoksa silik bir iz mi olacak gözleri…
Karışık düşüncelerin yansıdığı,
Karışık ama anlamlı yüzleri,
Sen şimdi eski bir şarkı gibisin,
Durduk yere mırıldandığım,
Neden hatırladığımı,
Bir türlü anlayamadığım...
Varlığın çok uzakta,
Senin de yüreğin titredi mi?
Günlerdir görmediğim sevgili!
Hasret seni de yiyip bitirdi mi?
Aklımdan bir an bile çıkmayan sevgili!
Uzadı mı gecelerin?
Yıllara döndü mü senin de kara saatlerin?
sana varan bir şiir olsa,
aldığım her soluk!
kılıç gibi keskin olsaydı
dokunuşları,
etini acıtsaydı,
gözyaşları,
On saniyen var,
Bana bir şey söyle!
Uçurumun kenarındayken ben,
Beni kurtaracak bir şey...
Acele et ama,
Önce aşk vardı,
İnsandan da önce yaratılmıştı...
Sonra insan geldi,
Sevmeyi öğrenemedi!
Aşkı küstürdü...
ve sen benim,
can damarımsın!
sen yokken,
kanım bir sarhoş misali,
akacak damar arıyor,
Ve güneş yolun sonunda beni bekliyordu,
En güzel elbisesiyle hem de!
Gölgem uzadıkça uzadı,
Güneşe uzanmaktı amacı! ....
Kızıl renkleri kucaklamak,
Yıllar geçer su gibi derler hep,
Ama yalan!
Bakarsan aynaya anlarsın.
Suratında her anın,
Şimdi bir çizgi…
Utanmışsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!