Dalgın bir bakış düşer gözlerinden,
Bu günüme!
Güçlüdür ellerin; annelik bu.
Sarar sevgin her yanı,
Büyür yüreğin,
Ve bir gülüş belirir,
Bir çiçeğe bak,
Anlarsın…
Neden doğar güneş,
Her sabah,
Nasıl ümit besler toprak…
Ama, bir günahın peşindeki eller
Hüzünlü bir şarkı çal, ey kemancı!
Dertliyim bugün,
Bildiğin en acıklı şarkıyı duymak istiyorum,
Anlıyor musun?
Gözlerimde gölgesi bile kalmadı,
çiğ tanesi yürür bahar dallarına
ışıldar gökkuşağı yaprakların koynunda
sislerin ardından güneş vurunca
kaldırımlara gelmiştir çoktan sonbahar
bir yosma fısıldar eski bir ezgi
bana çevirseydin gözlerini bir saniyeliğine,
nereye baktığını bilmediğim gözlerini,
neler düşündüğünü anlatmayan bakışlarını,
bana çevirseydin bana, yürek atışlarını!
şimdi ben çok uzağındayım bakışlarının değdiği kaldırımların,
Ve sen renkli bir rüya gibisin,
Uykumdan her uyandığımda,
Beni pişman eden...
Ve sen şimdi,
Uzaktasın
Rengini seç bana öyle gel,
Elma kırmızısı mı, ayrılık sarısı mı?
Aşkın rengi olsun koynundaki,
Lal olmasın, coşsun her biri!
Maviyi seçmişsen ben yeşilim,
Vazgeçtim seni aramaktan her yerde!
Gözlerim seni arıyor günlerdir ama nafile...
Sesini duymuyor ki kulaklarım,
Işıldamıyor ki artık bakışlarım! ..
Vazgeçtim sevgili senden!
ayrı iklimlerin insanlarıyız,
bambaşka kalpler göğüslerimizde,
ayrı aşklara yol almaktayız!
bambaşka şeylere sevinmekteyiz,
üstümüze doğan güneş te aynı değil,
Hani ben benden bıkınca,
Yetişecektin imdada?
Hani teselli edecektin şu hicran dolu kalbimi,
Ben derin bir çıkmazda savrulunca?
Bu can bu bedende nara atıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!