Bu gece uyuma, sabahı bekle!
Gözünü bile kırpma, beni bekle!
Geleceğim mutlaka,
Sabaha karşı da olsa, çalacağım kapını! ..
Özledim sesini,
Bir adam tanırdım bir zamanlar,
Gerekmedikçe konuşmazdı,
İçi hüzünle dolunca hep,
Mehtaba karşı şarkı çalardı...
Ne zaman gözleri aklına düşse,
Bir mısranın peşinden gittim,
Bir şehre bıraktı beni!
Sensizlikti...
O, bir başkentti....
Oysa, istediğim bir şiirdi,
bir fırça verin bana!
onun resmini yapacağım.
gözleri için koyu yeşil,
saçları için kömür karasını verin!
ama, durun!
Bir gece vakti İstanbul’u özlersin,
Ne denli vefasız olsa da!
Kart bakışlarını kaldıramazsın,
Başka şehirler seni sıkar.
İstanbul dersin de kilitlenir dudağın,
bir an gelir anlarsın,
o eski sen olmadığını
ne kaygısız kahkahalar atan
çocuksundur artık,
ne de acemi bir ilk aşık!
ben hep gözlerini düşünüyorum,
olur olmaz yerde karşıma çıkan,
beni allak bullak eden!
en küçük bir kederi bile yakıştıramadığım,
her saniye karşısında olmak için can attığım...
Ne büyük bir yıkım bu!
Gözümde büyüttüğüm o sen değilsin,
Ne büyük bir yıkım bu Allah’ım!
Kendimden sakındığım o sen değilsin.
Nasıl avutayım söyle kalbimi?
Anlat dedi biri,
Elime kelimeleri verdi,
Hor kullanma hiç birini,
Değerlerini iyi bil e mi?
Haydi çiz dedi biri,
Adım adım yürüdüm sokakları yalnızlığında,
Gözyaşlarımı paylaştım bulutlarla,
Teselli aradım karanlıklarda,
Sesinin peşine düştüm kuytuluklarda! ...
Nafile... Hiç iz yok senden kalan!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!