Bazen susmak en iyi cevaptır,
Sessizliğe gömülmek ister insan bazen,
Zamanın durmasını ve donmasını herşeyin!
Bazen susmak en kolay çözümdür,
İçindeki fırtınaları dizginlemek,
ben anlatamam ki o güzel Peygamberi,
kelimelerim bir çiğ tanesinin ummana kavuşma hasreti…
ben Ebubekir Sıddık değilim ki!
en zor anlarında yanında olmadım ki…
ağaçlar kalem olsa, denizler mürekkep,
ellerim hayallere koşuyor,
kalbim beni yine dinlemiyor,
sönen bir ateş gibiyim,
içimi yakan alevi,
bu çaresizliğimi,
bir ben bilirim! ..
Ne ara büyüdük biz?
Ne ara kederlendi gönüllerimiz?
Çocuksu sevinçlerimiz,
Ne ara terketti bizi?
Dünya nasıl böyle küçüldü?
Yalanlar çıldırmış bu gece,
Dalgalanın sevdalar denizlerde!
Bir efsaneyi çağırır,
Bir deli şair,
Sokak aralarında bağırırken,
Deli bir kadın,
Bu beni son görüşün!
Karanlık basınca bir suçlu gibi,
Kaçacağım bu şehirden!
Bir yanımda mavi,
Bir yanımda yeşil,
Bir şeyler eksik gözlerinde,
Eskisi gibi ışıldamıyor bakışların,
Bulanık donuk bir ifade sinmiş, neden?
Bu sözler de senin değil!
Kimden, nerden miras bu hâlin?
bulutlar, yüklenin yağmurları
siz ağlayın benim yerime,
sinem dolu, utanır ağlayamam
herkesin içinde
yağmur taneleri,
siz çağlayın
eriyordu güneş, sen görmedin,
biri bir şarkı söyledi,
ama duymadın,
ay yeşillendirdi denizi! ..
görmeliydin, sen yokken neler oldu!
Bu seferki gidişin çok dokundu bana!
Herşeyden bıkmış, üzgün gözlerin,
parçaladı yüreğimi!
Oysa ellerimde sevgiyi getirmiştim,
Sonsuzluğa uzanan aşk vardı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!