Sen yokluğunu bırakırken ardında,
Bilmiyor muydun, çıldıracağımı?
Kahkaların yankılanınca evimin duvarlarında,
Bilmiyor muydun, dünyaya çatacağımı?
Ardında bir gölge bıraktın,
sevmeyi biliyorsa büyük adamlar,
küçük eller ısınıyorsa avuçlarında,
kır düşmüş saçları ışıldıyorsa ay ışığında,
en taze çiçekleri verin onlara!
verin ki, en güzel aşk şarkılarını bestelesinler,
Dil yarası bilir kendini,
Anlatsa bitiremez derinliğini,
Ne kadar yüreği kanattığını sayamaz kimse!
Dil yarası bilir kendini,
Kulaklarını tıkamış insanların dudaklarında,
Kanım dondu bebek!
Sana yapılanları duyunca,
Minicik bedeninde,
O morlukları görünce,
Buz tuttu gözlerim,
Gözyaşını duyunca!
Çok şey istemem senden,
O sıcak sohbetini eksik etme yeter,
Ellerimi tutmasan bile,
Gözlerini kaçırma yeter,
Yağan karı savuran rüzgar!
Bırak beyaz tanecikler,
Bildiklerince süzülsünler.
Rüzgardan kaçan kar!
Bilirsin, küçük ellerdir yerin.
Yine de ilişme kimsesizlere,
Eski bir şarkı geldi dilime,
O güzel günlerden bilmem ki niye?
Söylemeye çalıştım sessizce,
Yumdum gözlerimi özledim de!
Gezindim bahçende ey sevgili!
Düşlerime sakladım seni,
Özleyince hasret gidermek için!
Esen melteme emanet ettim kokunu,
Ben bitince teselli etmesi için!
Varlığınla hiç anlaşamadım,
gölgemin peşinden yürüdüm,
dün, akşamüstü,
yalancı gölge!
boyum o kadar uzun değil,
elimdeki torba, çuval değil,
zihnim dolu, öyle boş değil.
gözlerim bin yaşında benim
ne derin acıları gördü bir bilseniz
nasıl çağladı gözyaşları
ayrılıkların ardından
ellerim hiç yaşlanmadı benim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!