YORGUN GECE
Bir kurşun sıyırdı geceyi birden..
Kan sızdı güllerin dudaklarından
Sustu gece kuşu, sustu yapraklar
Yırtıldı karanlık en koyu yerden…
Bu bir şiir değil. Bu bir iç çekiş, yalvarış. Bu bir sitem. Bu kendi kaderine başkaldırış.
Ağam,
Gözüne kurban olduğum,
Ah bir dayım olsaydı
Kapatır gözümü yürürdüm uzaklara
Ne geçit vermeyen dağ
Ne de derin sular olurdu önümde
Çok söz vardı
Biz susarak konuşuyorduk
Aşk yan yana otırup aynı yere bakmaktır diyordu şair
Biz yağan yağmurda,
Aynı damlaya bakıyorduk.,
De ki susuzum
kurumuşum.
Yarılmış bağrım şahra şahra,
Muhtacım
Bir sen kalmışın
Gidiyorum
Ardıma bakmadan gidiyorum.
Öldürdüm içimdeki kelebekleri
Bir yığın kahır birikrdim de
Topladım sararmış gülüşlerimi
Heybemde son güzden kalma hüzün
Sen git gitmek istersen
Ben buradayım.
Bu çıkmaz sokakta sensiz
Çaresiz yapa yalnız
Yüreğindeki beni bıraktığın yerdeyim..
Korkma yıkılır diye
Leyla'ya sitem
Sis çökmüş şehrin üstüne
Bir de ürkütür, üşütür ki birde
Korku tüner yüreğimin başına
Sen de yoksun ki Leyla
Siz şarkılar söylerken mehtabında gecenin
Bizim notalarımız çöllere düştü Leyla
Gamzedenin ruhuna neşe iken sesiniz
Gör ki bizim ahımız göğe ulaştı Leyla
Benim için hayalsin eller için hakikat
Sen git gitmek istersen
Ben buradayım.
Bu çıkmaz sokakta sensiz
Çaresiz yapa yalnız
Yüreğindeki beni bıraktığın yerdeyim..
Korkma yıkılır diye
Bu siiri dinledigim zaman bir zamanlar cok sevdigim biri aklima geliyor ona ne kadar kizsamda hala onu cok seviyorum
ONU UNUTAMADIM