Bir şiir bıraktım denize.
Gitti ta en derine.
Çekip tıpasını,
bir çığlık... şehvete dair...
duymayagör!
esir alır yeşeren anıları.
gece güzelleşir,
allanır pullanır
uçup, konar kapına.
Çıngırağın sesini duydun mu?
Ben hep duyuyorum.
Sinir bozucu bazen,
Bazense onsuz yapamıyorum.
Babam hastaymış, hastaneye yatmış.
Yeni cilalı, sen kokan masada
Şiire oturdum.
Yüzlerce binlerce şiir yazdım,
Hiçbirinde sen yoktun.
Buruşturdum,
Çöp kovasına attım.
Bir köy çeşmesinden gelen
Gürül gürül ses,
Çağlayanlar gibi
Esnerken.
Kuzular, kuzuyken.
Güneş, günü güne kavuşturma telaşında
Bir resim çizelim...
Ay olsun gökyüzünün sevdası,
Yanına kayan yıldızlar serpiştirelim.
Karayolunu değil, rayları çizelim,
Ufuktan doğan bir tren geçsin içinden
Yıldızlar kayıp vagonlara konsun.
Uyandım yine uykumda.
Çalar saati fırlattım duvara,
Bir şey olmadı.
Ben kalktım,
Ruhum yatakta kaldı.
Buzdolabını açtım.
Sokaktaydı gözü.
Asla eve girmezdi.
Renklere hastaydı.
Bir de güzel kızlara...
Kızlar yukarı, kızlar aşağı
Yaşar giderdi.
Kış geçip gitmek üzereyken
Genç kız yürüdü denizin üstünde
Deniz yürüdü
Sarayburnu, Boğaziçi
Boğaziçi yürüdü İstanbul'un içine
Kronik düşlere yazageldim bu yaz
Dört yanımda komplimanlar.
Sahnede;
Bak sararmış güneş yine yalnızlığına
Mantıksal problemlere dalmış göğün yüzünde.
Bir çanta dolusu hayalden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!