Kim siniz, ne siniz, adınız nedir?
Dışı insan amma içiniz nedir?
Bini beş para etmez, ölçünüz nedir?
Utanın Mevlâ’dan, utanın biraz! ...
Tilkiye, çakala maşa olanlar,
Aras deldi kalbimi parçalara bölündüm,
Gurbet etti yurdumu yaban gibi göründüm,
Bekliyorken toyumu, taze fidan gelindim,
Yazımı güz eyledi, zahmetine yandırdı…
Ayırdı beni benden yad ellere döndürdü.
Tilkiki bekler evet pusuda dikmis göz’ü
Çünki Türk’ün artik cürümüs öz’ü
Nihat derki her yana atmis atas’i köz’ü
- Eriyorsun diyerek biz her zaman halkıma
- Yuvarlanıp gidersin döndün sen bir salkıma
Ne Hrant’ım ben, ne de İvan, olmaz da zaten,
Yok başka bir adım, Mehmet’im ben.
Damarda ki kan bile Türklük akarken,
Türkoğlu Türk’üm ben, yurdum Türkiye’m! ..
Vatan nedir diye sorarsan şayet,
Üzülmeyin sakin olun,
Hainler sıraya girsin.
Soyu, sopu bozuk onun,
Vatan, millet nerden bilsin? ..
İster gerçek, ister fani,
Doğar doğmaz anası gurur duymuş,
Bu yiğidin adını Oğuz koymuş.
Kırgız, Kazak, Türkmen hepsi bir boymuş,
Herkes gibi değiliz biz sıradan!
Hamdolsun ki, Türk yaratmış Yaradan!
Gözünde dururken koskoca mertek,
Mazluma iğneyle batan utansın…
Sadece kendisi olunca bir tek,
Doğruluk narası atan utansın…
Güçlüyü, yanlıyı doğru bulanla,
Uyuttular yıllarca,
Uyan artık Türkiye’m.
Dayattılar tonlarca,
Uyan artık Türkiye’m.
İçimize sızan kim,
Gaflet uykusunda yatarken sizler,
Uyanık kalanlar yine biz olduk.
Baksa da görmeyen kör olmuş gözler,
Gönülden bakanlar yine biz olduk.
Yıllar önce yine sorumsuz yattı,
Gerçek, gözü kör eder; yarım aklı da ziyan,
Deli konuşur amma, inanır onu duyan! ..
Gafil nereden bilsin, ak dururken karayı,
Gerçeği görse şaşar, andırır maskarayı! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!