Damarımdan, köklerimden, dallardan;
Boylarımdan, obalardan, kollardan;
Hasret dolu, sevgi dolu yollardan;
Gelişimi arzularım, düşlerim.
Bir zamanlar demir dağlar eriten,
Kim demiş ki sessiz kalırız diye?
Hainin hakkından gelmez miyim ben?
Gafil, vurdumduymaz hem de caniye,
Hainin dersini vermez miyim ben?
Sabreyle diyorlar bana hep sabır,
Birlik olmuş aşiretten, obadan;
Beylik kurmuş gördüğüyle babadan,
Mahcup etmemiş inandığı Yaradan,
Türkoğlu Türk’üz biz, Türk derler bize.
Aşılamaz nice dağlar eriten,
Ne gerek var sormaya, izimden belli benim,
Türk’üm tarih yazıyor her çıktıkça sahneye…
Doğuştan asil soyum, yüzümden belli benim,
Özüm, sözüm bir olur fırsat vermem kahpeye!
Türk’üm tarih yazıyor her çıktıkça sahneye…
Haine bak haine, görmeyen hain görsün.
İmansız olanların, Allah belasın versin…
Bölmek ister vatanı, bu kadar da mı körsün?
Ver dersini hainin geberirse gebersin,
Ona göz yumanların, Allah belasın versin…
Özünü yakınca damarda kanım,
Akmayacak diye aklım gidiyor…
Aşkının ateşi bedende canım,
Yakmayacak diye aklım gidiyor…
Ömrümde bir defa anıp sözüme,
Gözünü hırs bürümüş, görür mü hiç doğruyu?
İntikam alacak ya, kılıf hazırlar kurnaz! ...
Anlaşılan çok çekmiş, kuyruğunda ağrıyı,
Büyü yapılmış sanki mazlumum zaten aymaz
Vatandaş ezilse de körler, sağırlar duymaz! ...
Özümüz bir, sözümüz bir, kalbimiz hep sizinle...
Mevlam nasip eylesin de, bahşettiği izinle,
Dalgalansın Gök Bayrağım, Türkistanın düzünde,
Bütün dünya bilsin artık, Türke kefen biçilmez!
Yardan, serden geçilir de, TÜRKİSTAN’dan geçilmez!
Kim siniz, ne siniz, adınız nedir?
Dışı insan amma içiniz nedir?
Bini beş para etmez, ölçünüz nedir?
Utanın Mevlâ’dan, utanın biraz! ...
Tilkiye, çakala maşa olanlar,
Hainle bir olup masa başında,
Gizli, gizli imza atan şerefsiz!
Zehrin kıvam buldu yoksul aşında,
Oy için vatanı satan şerefsiz!
Bir havası vardı sanki bitmeyen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!