Emekli bir şiir severim.
bana öyle bakma oğul
yekesi kırılmış kayık misali dönendiğime
denizler çağırıyor beni
gözbebeklerinde utangaç bir aşk var yaşama dair
bulutların öyle ak
gizemin kuytusunda bekler durur
Gözler gördüm
akında bulutlar yürüyordu
maviye durmuştu uçsuz bucaksız
yansıyordu sevgisi
Işığım oldu
görüyordum
aşkına delicesine vurgunum
aklı karalı yılların esaretini
bir kalemde çizip
uzanıp şarap rengi ege akşamlarına geceye dalmalıyım
bağ yapraklarının kımıltısında
dölütünde toprak ananın
önce hür olarak doğmayı bileceksin
daha rouse yu bilmeden
hayıflanacaksın öncelere
insan olmanın bir dizelik noktasız virgülsüz anlamına nokta koyamayacaksın
dik durmanın o kadar kolay olmadğını da anlayacaksın ta işin başında
sokaklara çıkmadan önce sesini duyacaksın
ne çok yorgun akşamlar oldu
hani;
yıllanmış şehirlerin solgun surları,
gözünü kırpmadan denize bakarken yakalar ya insanı,
bir iç çekişin ardılında tutar ya bir sancı
en baba yürek çözülür
Bir kuş havalandığında,
Hatırlıyorsan birini...
Ne güzel!
Aşık olmuşsun sen.
(Eskişehir-2003)
boğaz türküsü
bir yakada rumelihisarı
bir yakada andoluhisarı
boğazıma sarılıyor köprüler
sarı bacalı vapurların peşinde martılar
yekeleri mühürlü takalar
aşk yoksa ben yokum;
istemem ben,ağacın zirve dalında unutulmuş bir kiraz tanesi olmayı
bir de, sabah güneşi ile yıkanmış erguvan kokulu sokaklarda sigara izmariti olmayı...
aşk yoksa ben yokum;
ne anlamı var,
böyle olsun istememiştim
çocukluğumun kırlarında yalınayak dolaşmalıydım
tüylerimi ürpertmeliydi tepeden tırnağa serinlik
bir bakışta uçan kuşun telaşını anlayı vermeliydim
ağır ağır yükselen yorgun sisli sabahların soğuğuna
birinci sigarasının dumanı karışırdı babamın
Sonbahar yapraklarının yorgun yüzlerine karşı
bir öpüşün sıcaklığında erimişti yağmur damlası
içilen bir yeminden ötürü kızıldı gökyüzü
çırılçıplaktı ağaçlar
Yalnız sokakların
lambaları yanmıştı tek tek
Hos bir siirdi tebrikler guzelliklerde kalin saygilar *** TAM PUAN ***
çok sevdim.. yüreğine sağlık