Ayrılığı halka yaptım vuslata
Gönlümü ateşe verip giderim
Taçsız tahtsız garip bir saltanata
Talibim dünyayı serip giderim
Çile çiselerken, gül olur gamın
YOKSULLUK
Dünya nimetinin tadın aldırmaz
Hükmeder içtiğin çaya yoksulluk
Latife yaptırmaz şaka kaldırmaz
Kovuklu oyuklu kaya yoksulluk
Senlik benlik yakışır mı Âdem-e
Yaratanın hatırına severim
Söz verdim bir kere büyük dedeme
Yaratanın hatırına severim
Gönül ocağında hece pişiyor
Tarife ne hacet yaşanmışlığı
Elini ateşe sürdün diyelim
Tecrübeyle sabit aldanmışlığı
Üç öğün beş vakit gördün diyelim
Ahtı feymanını tutan gelmeli
Karanlık konuşur karanlık susar
Titrer ürperirsin karanlıklarda
Güller sancılanır bülbül kan kusar
Çileyi örersin karanlıklarda
Yarasa oynaşır gece koynunda
Haysiyet burcunun şeref konuğu
Arı, duru, berrak görüştür onur
Rasul ikliminin hadis soluğu
Alarak hedefe varıştır onur
Ruh şehrinin imar şahlanan atı
Dostumu yüzüne övmem alenen
Olur ya! Nefsine benlik bulaşır.
Gururunu okşar lehine denen
Haz alır sohbetten meclis dolaşır.
Gönül aldım gönül sattım pazar da
Zaman geçti gün ikindi vakit dar
Her yapılan cana sinmez giderim
Gönlümün elinden kaldım çar-naçar
Yangınım yürekte sönmez giderim
Halay çeker hatıralar art arda
Sonbahar ayında mevsim tüllenir
Kar yağıp yollara dolmadan gitsem
Yana yana yangın yeri küllenir
Yazdığı mektubu salmadan gitsem
Sarraf olan altın gümüş satarmış
Gün gelince alınacak
Sıhhat sana emanettir
Nam nişan burda kalacak
Şöhret sana emanettir
Muhabbettir tüm mayası
Teşekkürler
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar