Temeli atıldı kalubelada
Devranı devirde tur oldu sevda
Zaman mesuliyet yükler yıla da
Sevip sevilirken var oldu sevda
Bülbül gibi daldan dala konsamda
Bu dünyanın boş olduğun
Ben mi deyim sen mi dersin
Kaç mevsimin kış olduğun
Ben mi deyim sen mi dersin
Doğum nedir ölüm nedir
Verdiğin mesajı aldık okuduk
Hakkın bildiği var öz özden içe
Besmeleden sonra ihlâs dokuduk
Kudret kalemi var söz sözden içe
Çekilen zulümler yürek dağlarda
Ufuklara bakar dalar gözlerim
Her gün yollarına baktım gelmedin
Kan mı yaş mı pınar iken gözlerim
Karıştım ırmağa aktım gelmedin
Vuslat harmanında özlem elerim
Felek beni hükmü hâkim eylese
Zalimin yurdunu viran eylerdim
Şeyda bülbül sevdasını söylese
Maksadı murada eren eylerdim
Boşa çıkarmazdım gayret çabayı
Gönül arsız, yüz yaşasam uslanmaz
Açar kaldım, ten elinde neyleyim
İnmez enginlere gölde ıslanmaz
Uçar kaldım, gönl’elinde neyleyim
Kameti bükülür farkına varmaz
Bir sırrı hikmettir aşkın ateşi
Bir tek kıvılcımdan insan değişir
Vakfeder canana hayali düşü
Lütfü ikram ile ihsan değişir
Binenler inmiyor gönül atından
Ateştendir aşk libası
Giyen başka bir hâl alır
Gel denmektir tüm çabası
Beyan başka bir hâl alır
Kaşla kirpik yayla oku
Elbistan Ağıtlarından (İkinci Cilt, Sayfa 330) alınmıştır.
Dönem seferberlik dönemidir. Elbistan ilçesinin, Efsus/Yarpuz (Afşin) nahiyesine bağlı Erçene köyünden Tenecioğlu Âşık Hüseyin asker kaçağıdır. Bu bölgeden asker kaçağı durumundaki kırk kişi –ki bunların içerisinde Âşık Hüseyin de vardır– Antebe götürülür. Neden gittiklerini bilmeyen kırk kişi, idam edileceklerinden habersiz, Antebe varırlar. Gelen kafile Tahsin Paşa komutasındaki idam mangasına teslim edilir. Elleri ve gözleri bağlanan kırk kişi, son istekleri sorulup kurşuna dizilerek idam edilmektedir. Bu beklenilmeyen durum karşısında Te-necioğlu Âşık Hüseyinin adeta dili tutulur. Kırk kişinin otuz ikisi idam edilip, sıra Âşık Hüseyine gelmiştir. Tahsin Paşanın “Son isteğin nedir? ” diye sorması üzerine; Âşık Hüseyin “Gözlerimi ve ellerimi çözerek bir sigara vermenizi istiyorum” der. Bu isteği yerine getirilir. Verilen sigaradan bir nefes çeken Te-necioğlu elini kulağına atar ve yanık sesiyle şu ağıdı söyler:
Şeytana uydum da akşamdan kaçtım
Es-kazara bir hal gelse başına
Gözünün yaşını döken çok olur
Soğuk su dökülür pişmiş aşına
Yiğit aksadımı bakan çok olur
Paslı hançer saplanırken çabana
Teşekkürler
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar