Arsız gönül zevk-ü sefaya dalma
Sultan fermanını bildirir bir gün
Fani güzelliğe bağlanıp kalma
Azrail badeyi doldurur bir gün
Kabuk bile kollar kendi özünü
ESKİSİ GİBİ
Varı kaybedince şaştık yoklar da
Adresler tutmuyor eskisi gibi
Hedefe varmadan düşer oklar da
Kirişler atmıyor eskisi gibi
İçin burkuk, belli sözden
Tüm hayatı geçir gözden
Sen kendini yakmadan gel
Ümitlidir seven bizden
Geçen geçti giden gitti
Süslerdi duvarı her türlü resmi
Mankenlerde yoktu pozu gelinin
Aklıma gelmedi bir tuhaf ismi
Ölü balık gibi gözü gelinin
Hünerli işçiman şahbaz görünür
Sevdalı her gönül nehir gibidir
Köpürüp kabarıp coşması ondan
Dört köşesi mamur şehir gibidir
Akar kurumadan çeşmesi ondan
Aşka her tutulan kendini yakar
Var olmaya sebepsin, beyan açık, aşikâr
Hayat bulsa hayatın, yine saadet çıkar
Rahmet olur yağmurlar, yorgan olur yağan kar
Filiz verir baharda, hakikat nüveleri
Üveyik dalı bekler, güvercin süveleri.
MUKADDİME (*)
Yer çatlamış rahmetsiz, bulut gökte isteksiz
Madde manaya muhtaç tariflerse gerçeksiz
Cehalet boydan aşmış yiğit kalmış yüreksiz
Kızlar kuma gömülür, akıl almaz, burkulur
Kimi hesap ile atar adımı
Kimi var gittiği yoldan anlamaz
İşlemiş yaprağa Hakk sanatını
Kimi var meyveden daldan anlamaz
Daim zarar eder kendini bilmez
Enaniyet kokar, kuru çalımın
İblisin atına binmemeye bak
Boynunu kıracak, yuha dalımın
Boğulun derine inmemeye bak
“Elif” elden tutsun “Ba” bahtın olsun
Dil sözü kulaklara, kulaklar vasıtasıyla insanları içine akıtan bir anlaşma aracı, bir köprüdür. Bu araç, bu köprü vasıtasıyla insanlar birbirlerine gidip gelirler. Hele bu şiir dili, üstünü üstlük adı üstünde Türk Dünyası Şiir Şöleni ise durum biraz daha farklılaşır. Aynı dilin lehçelerini konuşan başka başka ülkelerden şiirin diliyle birbirimizi kucaklayacağımız “Türk Dünyası Şiir Şöleni”ne davet edilmenin mutluluğu ile yüreğim çiçeklendi
2010 yılında İstanbul’da düzenlenen “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirve Toplantısı" sırasında TÜRKSOY tarafından önerilen “Türk Dünyası Kültür Başkenti” uygulaması oy birliği ile kabul edilmiş, bu karar doğrultusunda da 2011 yılında “Astana 2012 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilerek yürürlüğe girmiş ve 2013 yılı için Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak Eskişehir seçilmişti.
2012 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Astana, 24 Şubat 2012 Açılış Galası ile başlattığı etkinliklerini, 30 Kasım 2012 Kapanış Töreni ile Türk Dünyası Kültür Başkenti bayrağını Eskişehir'e devretti.
Teşekkürler
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar