Ev çi dimen çi dûmane? Fîgana, fixana dilane,
Zordestî ya neyarane, hawarîya me gelane!
Derdê welat pir girane, deşt û zozan lê xopane…
Mal wêranin gund xeranin, xemgînîya me gelane.
Ev zor dewlet yê Tirkane, dijrabûna me Kurdan e,
Oy geldim ölüme geldim,
Kardeş vurmaya geldim!
Oy bacım ben cephede
Sülüs aldım öyle geldim!
Ben geldim oy dostlar
Yine gece ayaz mı ayaz
Bahara sayılı günler var
Derinden gelen o uğultu
Evleri sağa sola savurdu
Şafağa karşı yer sarsıldı
O yıldızlar o yürekler
Gecenin sabahında
Birer birer
Sessizliğe gömüldüler
Onlar o canlar
Şimdi dost arar oldular
Bilmem ben bir deli, divane miyim?
Her bir yerde kaçar oldum,
Günüm gece oldu, gecem de zindan,
Şu başımı alıp gider oldum ben.
Olduğum gibiyim yalan olmasın,
Benim ezilen yüreğim ben yıkıldım, viraneyim
Bir sen bilirsin birde ben, gayri boynum bükük benim
Bir yanda esen poyrazdır bir yanda vuran düzendir
Başımda dolaşan derttir, hüzündür ah ben neyleyim
Benim elim, kolum bağlı şu cenderede yoruldum
Öfke sinmiş yüreğine kan bürümüş gözüne!
Bir saltanat tutkusudur işlenmiş yüreğine,
Özentisi padişahlık emir-ferman sevdası;
Sağ gösterip sol vuruyor güvenilmez sözüne
Fakir-fukara edebiyatıyla çok rol aldı,
Dünya kan ağlıyor,Filistin yanıyor!
Ölüm gelmiş ölüm yine kol geziyor,
Musalla taşları kırık,tabutlar yanık,
Gök duman duman Filistin yanıyor.
Ortadoğu hep böyle vahşet yaşıyor!
Matem kokulu yaslı Menice annem,
Rengârenk kelebekler, körpe bahar çiçekleri…
Boynu bükük lâleler, mor, kızıl, mavi sümbüller,
Bahar’a sayılı günler kala ocağımızda bir ağıttır bizim.
Yeryüzüne huzme huzme dökülen güneş;
Xwang min û kekê min
Ez qurban dilo can
Gava wela tê me tê bîra min
Ez dikevim xem û xeyalan!
Ez dihelim agir,sot û hêtûnan
Bo welat bo azadîya me
hakikaten duygu dolu ders verici nitelikte bir şiir, kutlarım.