‘Aynı tas aynı hamam” ülkede değişen ne?
İp atıp iple oynayanlar,değişik oyunlar var
Barışa,kardeşliğe karşı olan nice aymazlar
Kürtlere tahammülü olmayan güruhler var.
Kin var,inkar var yine öfke var değişen ne?
Bugünde yine bir kara bulut geldi yokladı beni
Oy Kürdün gelini oy bacım yine yüreğim yandı
Vah bana vaylar cana yine bağrımda acı,sızılar
Bugün halım yok yine ağıt şivanlar yordu beni.
Ey Bilge sen yanasın sen yıklasın,yaktın beni
Çarığını ite
İtini de kurda-kuşa, çakala
Kaptırdın mı hiç ulu orta?
Zemheri ya da Gücük'te,
Acımasızca ve zehir öfkesiyle
Uğradın mı benim gibi
Bu cihanıda gezip,dolaşan insanlar,
Maddeye biçim,plağa ses verenler!
Toprağa tohum ekip,ekeni biçenler,
Bu evreni şu güzel dünyayı sevelim.
Bir zamanlar ilkel kömünal yaşayan,
Günler, aylar, yıllar geçiyor,
Devran aynı devran…
Düzen aynı bozuk düzen,
Yoksuluk diz boyu!
Köylü yine mağdur,
İşçi yine hepten aç,
Werdekê tû werdeka min
Tû xemla ser zozana min
Xweş dimeşî per vedikî
Kanî,çem ber gundê min
Werdekê min xweş difirî
Türkiye’nin Ankara’sı
Bitmiyor zulmün kavgası
Nedir bu şiddet bu celâl
Bütün bu yasaklar
Ağlıyor Kürt-Türk Arap Laz
Anneler
Biz biliriz biz bizi, biz içiyiz, emekçi
Tarlaları ekeniz, harmanları döveniz
Alnımızda terimiz, ellerimiz nasırlı
Orak çeken ot biçen marabayız, ırgatız
Şu vatan param parça hem açız hem de yoksul
Kıymayın beyaz güle, al güle
Yar için değmeyin kızıl güle,
İnsani yüreklere eresiniz siz
Su verin mor,yeşil,mavi güle
Kesmeyin dalı,yaprağı gülü,
Meş meş xweş dimeşe
Ser milanda cut keleşe
Ew şêre lo şervanê me
Û daxwaze welatê me
Ew mêre xweş camêre
hakikaten duygu dolu ders verici nitelikte bir şiir, kutlarım.