Deli gönlüm benziyor dizginsiz bir ata
Koşuyor,koşuyor aşk peşinde dörtnala
Ne söz dinliyor,ne de bakıyor nasihata
Dilerim sürçmez ayağı, menzile beş kala!
Gemi azıya alan bu deli,bu azgın at,
Bir haksızlık olduğunda
Cezbeye tutulmuş derviş gibi titrerim
Hoşgörüm yoktur asla bunda
Tutamam kendimi,aslan gibi kükrerim
Hak deyince akan sular durur
Hayat,uzunca bir cümle;
Giriş,gelişme,sonuç bölümünden oluşan
Kısacık bir hikâye…
Her hikâyenin bir başkahramanı vardır:
Bazı kahramanlar giriş bölümünde veda eder hikâyeye
Görmeden gökyüzünün yedi rengini.
Ölüm hayatın sonudur demeyin sakın ölene
Ölüm ölümsüzlüğe atılan adımdır bilene.
Tutan elim var
Yürüyen ayağım
Gören gözüm
Allah’a imanım…
Sağlığım yerinde.
Oğlum var
Ey insan! Neyin peşindesin?
Bir ölçü vardır her işte.
“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için
Yarın ölecekmiş gibi ahret için çalış.”
İslam’ın koyduğu ölçü budur işte!
Dünyalık biriktiriyorsun habire.
Öyle derin,öyle içten,öyle manalı
Bakma bana!
Öyle bir severim ki seni;
Değil ona buna,
Bırakmam seni sana.
Nerde kaldı bu bahar?
Hadi geliver gayri üşüdüm
Üşüdüm, üşüdüm çok üşüdüm…
Gitsin artık tipi,kar.
Haydi geliver gayri ey bahar!
Köy yolları çamur,mucur;
Kahve gözlerini sevdiğim güzel
Gönlüme bağdır saçının tek teli
Nasıl bulur birleşse yedi düvel
Bu bağı koparabilecek eli?
Deseler ki” bak karşıdan yâr gelir”
Ölümsüz dünya dar gibi,
Seveceksin ölümü yâr gibi.
İstesen de istemesen de,
Bir gün gireceksin koynuna,
Giyerek beyaz gelinliği kar gibi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!