Gecenin ikinci yarısında
Kervan yola düzülür.
Önde büyükler ve atlar,
Arkada küçükler ve eşekler…
Baykuş sesleri yankılanır dağlarda
Ürperir içimiz…
İlkbaharın ardından bütün sıcaklığı ile geldi yaz,
Gitti soğuklar; yağmur,kar,tipi,ayaz...
Çekiyorum üstüme yorgan gibi göğün maviliğini,
Hayal ediyorum bütün dostlarımı,sevdiklerimi.
Mehtap durgun suya yansıtırken aksini,
Büyülü ve mehtaplı bir gecede,
Buluşalım yıldızların altında.
Adının yazıldığı üç hecede,
Konuşalım yıldızların altında.
Şiirsel büyüyle düşelim yola,
Ay mı girdi araya neden gölgeli yüzün?
El değmemiş duygularımı sunayım sana.
Her mevsim hazansız bahar ağacı gibisin,
Ver desem, çiçeğinden bal verir misin bana?
Madem yoktu bana söyleyecek bir çift sözün,
Kömür gözlüm” sevdiceğini unut,
Unutmak her derde derman “dediler
Adımı söyle ve sus; çünkü” sükut,
En ölümcül aşka ferman” dediler.
Yusuf sabır ile vardı Mısır’a
Bizde; devlet de millet de her şey devlet için,
Önce devlet,ver devlete, sen kalanla geçin.
Ver neyin varsa, önce büyük ve güçlü devlet,
Ey vatandaş! Allah sana da verir,sen sabret.
Aç kalmışsın,susuz kalmışsın önemli değil,
Yıllardır gurbette canım kızım,
Onsuz geçiyor,kışım,baharım,yazım
Ey rüzgâr!
Eğer uğrarsan kızıma
Önce selam söyle ona
Ve sonra de ki:
Bülbül gülün aşkından bir hal olmuş,
Yok o bağda senin aradığın gül,
Bahçede gül, bülbüle hayal olmuş!
Solmuş gülde bahar,baharda gül,
Sus artık sus, feryat etme ey bülbül!
İçtim aşk şarabını kana kana
Bülbül gibi sana mestane geldim
Ey yâr! Aç gönül kapını bana
Düşman değil, sana dostane geldim.
Dediler” şimdi dağlarda kar vardır
Ortalık gündüz gibi aydınlanır
Zifiri karanlıkta gülse canan
Divane gönlüm gün doğdu zanneder
Mehtapsız gecelerde gelse canan.
Bulandı saf aklım yârin nutkundan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!