Asla boyun eğmedim,eğmem haksızlığa,
Hak yolunda geçer,gecelerim,gündüzlerim.
İsyanım var haksızlık denen ahlaksızlığa,
Hak yolunda hakkı düşünür,hakkı özlerim.
Dostuyum mazlumun amma hasmıyım zalimin,
Hak bilirim haksızlığa karşı savaşı,
Ejderhalar çıksa karşıma çekinmem;
Susmam,savaşırım haksızlığa karşı.
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Yakıp külümü savursalar havaya,
Çıkarabilmek için bir avuç kömür,
Eşittir bir avuç kömüre bir ömür.
O gün bulutlandı güneşin yüzü,
Ağlamaklı oldu bulutların gözü.
Kan düştü kömürün karasına,
Netekim öldü evren;
Fakat yaşıyor hâlâ koyduğu yasa.
İştirak etmeyecekmiş kimse cenazesine,
Ne tasa…
Netekim,
Düzenleyecektir kendisine bir tören
Yıkılmış koca gökdelen
Park yapılmış yerine
Görünür belki uzaydan…
Serin bir meltem esiyor denizden
Hafif hafif sallanıyor ağaçlar,
Yemyeşil çimenler…
Sahil boyu yalılar yalılar yalılar…
Dünyanın en mutlu insanları Antalyalılar!
Tarih tabiat,kum,güneş,deniz,mehtap…
Daha nice güzellikler…güzellikler..!
Sadece Antalya’ya aittir bu özellikler.
Antalya’m Bey Dağı sana yüksekten bakar.
Bir nefeste iki beden,
İki bedende bir nefes,
Bazen geçici bir heves;
Kızgın çöllerde Layla,
Soğuk gecelerde sıcacık rüya,
Gözlerde parlayan bir nur,
Ağlayınca sel alarmı verirdi bütün sirenler,
Düden Şelâlesi zannederdi gözyaşımı görenler.
Birer yanardağ oldu yüreğimde acılarım,
Terk etti menfaati tükenen kardeşlerim,bacılarım,
Mendiller yetmedi silmek için yaşını gözümün,
Ağlardı halime eğer kalbi olsaydı gökyüzünün.
Dünya dediğin sonsuz değil,
Bir nazarlık…
En son gideceğin yer,
Saray değil,mezarlık…
Bakma sakin göründüğüne
Öyle sakin değildir pek…
Gelip oturdun gönlümün ortasına
Yalçın kayalardan kopan bir taş gibi.
İnan öylesine tutkunum ki sana
Ayaklara mahkûm olmuş bir baş gibi.
Yazdım gönlüme adın ile adımı
Sonsuzluğa uzanan bir nakkaş gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!