Yağmur yağarken dışarıda
Sicim sicim…
Bilmem nedendir?
İçim sıkılıyor içim…
Bir sıkıntı var çimde
Eser sabah vakti serin serin yeller.
Gösterirken yüzünü sıcacık, güneş
Sonsuz bir sevince gark ediyor beni
Ufuktan uzayıp gelen altın teller!
Severim yağmuru,berekettir yağmur,
Cevap verin ihtiyaca,
Sen ne dersin be hoca?
Ticaret amacıyla hacca
Gidenin haddi hesabı yok.
Ağzından zehir akan yılanın,
Sosyal paylaşım sitelerinde
Çarşılarda, pazarlarda
Parklarda, bahçelerde
Hemen her yerde
Herkes herkese ders veriyor.
Sanırsınız ki herkes âlim…
Ne vatan ne bayrak ne terör belası
Ne savaş derdi,ne de hak,hukuk davası
Bütün bunları neylesin?
Hiçbir derdi de yok yaşamla.
Gelmiş yetmiş seksen yaşına,
Geçiş klavyenin başına
İster şah ol,ister padişah,
Etme dünya malına tamah.
Eğer tamah edersen dünya malına,
Gider kalbinin nuru,olur simsiyah.
Senden önce ölürsem eğer,
Haber ver milli eğitime yahut belediyeye.
Getirsinler bir tahta tabut,
Götürsünler beni en büyük camiye,
Fatiha okuyanım çok olsun diye.
Vatan anadır,
Vatan babadır,
Vatan yârdır…
Ey vatan haini! Şunu bil ki:
Vatana ihanetin nedeni yoktur;
El verene el veririm
Petek verene bal veririm
Sevene gül veririm
Silene yol veririm
Ben adil adamım.
Bir gamlı gecenin seherinde,
Alnım secdede,dilimde zikir.
Gamlı gecenin kara yerinde,
Ne leke kaldı,ne manevi kir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!