Gördüm mü bir asık yüz
Fark etmez gece gündüz
Asılı kalır yüzüm dalda.
Olsa da bir elim yağda
Bir elim balda…
Güneşi andıran bahar gülüşlü sevgili!
Bilmem neden bu kadar çok etkiledin beni?
Dua gibi dilimde adın,unutamam seni.
Açtım sana gönlümün kapılarını bir bir,
Dilediğin zaman dilediğin kapıdan gir.
Ey bahar gülüşlü yâr!
Yokluğunda senin,
Olsa da her yer kış,kıyamet;
Esse de deli deli rüzgâr,
Yağsa da yağmur,tipi,kar;
Bir kerecik gül,ne olur!
Herkesin içinde ölmez bir çocuk vardır;
Ama özgür değil,tutsak…
Bugün bayram,çocukları özgür bıraksak
Ne güzel olur dünya,kaygılardan uzak!
Bugün bayram,
Gelin kısa süreliğine çocuk olalım,
Dünyada en şerefli varlıktır insan,
Beden ülkesinde kalp en büyük sultan.
İyi olursa bu bedenin sultanı,
Çok mutlu olur bu ülkenin insanı.
Yumuşaktır bazı kalpler çamur gibi,
Biz ikimiz,Hak'ka doğrudur yüzümüz,
Doğru yoldadır izimiz.
Yoktur kimsenin malında gözümüz;
Allah'adır,itimadımız,tevekkülümüz.
Biz bilmeyiz yalanı dolanı,
Bahar kokusunu taşımıyor artık rüzgâr,
Rüya oldu o rüya gibi günler,geceler...
Gülümsemiyor gayrı dalların arasından yıldızlar,
Konmaz oldu kapımdaki erik ağacına serçeler.
Mehtabın altında geçen o rüya gibi geceleri
Yer ve gök içten içe zikrederken Allah’ı
Tatlı bir sesle karşılarım ben her sabahı.
Bu sesler ufkun kızıllığından mı geliyor?
Huzurlu nağmeler yedi kat göğü deliyor.
Dört bir yandan geliyor bu ilahi sesler
Dinliyor gökler ve zemin,tutulmuş nefesler
Balkonda açık havada
Sabahları çay içmek ne güzel!
Tavşan kanı gibi…
İçersin,
Bardağı tıngırtada tıngırtada!
Bundan güzel bir şey var mı dünyada.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!