Zalimlerin zalimi
Taş yürekli sevgilim.
Görmüyorsun halimi
Nasıl büküldü belim?
Aldattığın insanlar
Gelmemek elde değil doğarken ağladın sen.
Günahından pişmansan kabul edilir tövben.
Doğmak gibi ölmekte senin elinde değil,
Keşke istediğinde hah deyip ölebilsen…
Açmayan tomurcuk, kokmayan gülsün,
Kuruyan fidanım, ötmez bülbülsün,
Varlığın bir nimet, yokluğun hasret,
Söyle ey gençliğim o günler gelsin…
Hangi çelik bilek güçlü seninle,
Bu dünyada lezzetler hep geçici, bir andır
Yol bilene dünya han, bilmeyene zindandır.
İstersen gerçek lezzet ve Hak dostu bu handa;
Sana en yakın yoldaş her cihanda ANA’ndır.
Pamuk düşmüş saçlarıma, bembeyaz
Neden dik durmuyor belim?
Ellerim titriyor; galiba ayaz
Yıllardır yemekten bıkmış dişlerim…
Eskimemiş neremiz var?
Sızlamakta her yerim,
Güneş
Kaybolurken
Maziyi hatırlarım.
Karanlık caddeleri göz yaşımla
Sulayarak saatlerce ağlar, ağlarım.
Bahar bitti, yaz bitti, yine kışlara döndük.
Nasıl mutluyuz derken, birden başlara döndük.
Doyum olmaz denilen aşktan içip, kanmadık,
İşte her şey ortada, kalbi boşlara döndük.
Doyumsuz arzularım, ölümsüz isteklerim,
- Kızım Nur Şeyda’ya sevgilerle –
Mini mini çocuklar
Elinde oyuncaklar
Bizim eve gelip te
Hop hop oynayacaklar.
- Türk Gençlerine –
Seherler seninle başlar her zaman
Mevla’ya uzanmış kalbin, ellerin.
Bu halin ne kadar ulvi, ne yaman?
Bütün engelleri yıkar sellerin..
Dünyanın pisliği onunla temiz
Nasırlı elleri pamuk ve güldür.
Köylü efendiden başkaca nemiz?
Nadir-i milletin içinde tüldür..
Köylünün güneşi kötüyü yakar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!