Eğer Bir Gün...
Eğer bir gün gelir de
Sana “seni seviyorum” dersem,
Ve sen o an başını öne eğersen...
Bil ki, ben o bakışın altında
Esma
Bir gün bir kadın sustu,
Ama susuşu bile
Bağırmaktan daha çok yankılandı içimde.
Bir şey demedi,
Ez te hez dikim... (Seni Seviyorum...)
Nice okunmamış sözlerim vardı sana,
sana tövbelenmiş,
sana coğrafya olmuş…
Tütün kokan ellerimle
Gecenin Bile Anlamadığı Sessizlik
Konuşmuyorsun…
Ama her sessizliğinle bağırıyorsun aslında.
Bir çığlık gibi yayılıyor içindeki kırıklar
Gidersen…
Eğer bir gün bu dünyadan göçüp gidersem,
olur da bir akşam vakti aklına gelirsem,
sadece gülümse…
Çünkü ben, gözyaşını değil,
Gitmediğim Yollarda Kaldım
Tamam…
Belki seninle mutsuzduk.
Belki çok sustuk,
Belki de konuşunca daha çok yaralandık.
Gittiğin Yerde Benim Sesim Donar
Bir sabah ezik ışıkla değdi yüzüme adın,
Tenin gelmeden içime işledi gölgen,
Sözcüklerini okşar gibi hissettim nefesini,
Henüz susmamış bir rüyanın kıyısında sevdim seni.
Hiç Başlamamış Bir Aşkın Cenazesi
Gecenin en kör saatinde
Suskun bir ay ışığı düşer gözlerime,
Ve seninle dolu binlerce sessizlik,
Bir ağıt gibi çalar ruhumun kapısını.
Keman ve Kırık Kalem
Yine sessizleşiyorum…
Ama bu defa değil kelimelerim,
nefesim bile susuyor.
Bir vefanın en ince notasına
Kendi Bahçemi Kuruttum
Herkesin gönlü olsun diye
ben kendi bahçemi kuruttum.
Ne bir çiçek kaldı içimde
ne de bir kelebek uğradı sonbaharıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!