BOZKIRDA GÜL SUSUZLUĞU
Serimize sevda düşmüş bir kere
çöle dönmüş yangın yeri tenimiz,
Karanlığın bağrında kaynayan katran kuyuları
Kör yüreklerde inleyişleri geleceğin
Sabahlar vardır ki,
sevgilinin öpücüğü gibi
girip penceremden içeri
göz perdelerimi yalayarak
şehri kuşbakışı seyrettiğim otelimde
güneşin ışınları uyandırıyor beni...
Hep öyleydi
o yerlerde bir zamanlar
o görkemli günlerin yürekte yansıması,
Hep öyleydi
o kutsal arkadaşlıkların gönül yakan sevdası,
Ve o güzel gelecek üzerine kurduğumuz
Sen,
benden
günlerce yol uzakta
Sefil bir yaşamın girdabında
debelenip duran,
Ve geleceği
HAZAN FIRTINASI
Beynim devre dışı çoktan
akıl fikir kıpırdatmıyor gövdemi
işe güce varmıyor ellerim,
Ben yüreğimi
dağlara vururdum,
İnlerdi dağlar
bin yıllık yoldan!
Ben sinemi
Halımız hal
yolumuz yol değil,
Dağılmış göçümüz
dünyanın dört köşesine.
Ne öteki berikini dinler
ne beriki duyar diğerlerini
DURUM
DEĞERLENDİRMESİ
Güneşi tükenmiş bir gezegen gibi
savrulduk boşluğun derinliklerine
Bir yanımız sonsuzluklar boyu karanlık
Gece yarıyı çoktan geçti
Söndü tüm evlerde ışıklar
Çerçevede asılı resmin
Bakıyor gözlerimin içine
Kalk gidelim der gibi.
Nereye böyle
yüreğimizin sevgi bağı güzel kardeş
bu denli erken
batar gibi güneş
ve aniden, alelacele.
İYİ OLUR HERKEZE UYGULANIRSA..........