Lütfi Kireçci Şiirleri - Şair Lütfi Kireçci

Lütfi Kireçci

İnsanın kıyısına vuran
Cesetlerle uyanıyoruz her sabah
Gökyüzü katil,
Cehennem mührünü basmış yerlere,
Kuşların vurulduğu zamanlara
Koşuyoruz.

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

kırk bahar yağmurları

ıslat saçlarımı
memleket türküleride getir vagon vagon
yolculuk nereye diye sorma dost
bak şu serçelerin ötüşüne

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Belki silinir eskiden izler
Dökülünce dudaklarımdan
Namluların kan kustuğu denizler

Fırat bir başka akar
Dicle bir başka

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Ben bir güneşim, ben bir körebe

Ağacın dallarına asılı kaldı üşümek,
Ürpertilerden bir ses yükseldi dağa
Çınar altına adres, bereketli topraktan,
Boynumun borcu olsa gerek uykusuz atlara binmek

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

AH BENİM EŞKIYA HALLERİM.

Kimin kıyametine koşsam her gecenin kıyısında,
Kendi kıyametimi peydahlıyorum darağacında,
Biliyorum her yol uçurumların ucunda,
Uçurumların ucundayım ya Hızır!

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Ağzımda kişneyen,
Savaş atlarımı sürmüyorum şehrin yabancılığına,
Bilgece umutlar kuşanıp kutup yıldızının düştüğü yerlerden
Suyun üstünde akıp giden bir dal değil,
Siyanür sürülmüş hançerlerden çıkarabildiğim bedenim,
Ben hala seher vakitleri kuşların ötmesini dinliyorum.

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Gökler sancırken yüreğimde
Seni gördüm yaşıyordun yabancı aşklarda
Benim ellerim dumandı dağlara savrulan
Ne yapabilirdim şiirli günlerin anısına parklarda

Kuşlar gibi kanat çırparken, yüreğim uçurummuş

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Mahrem değil üşüyebilirim girdiğim sığınaklarda,


Bugün tırnağını,
Hayranlıkla kestim karanlıkların.
Kendi kendime,

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Mahşer kazanının dibi düştü asi umutlarımdan
Ne varsa bana dönen itlerin yalnızlığından,
Korkusuzluğuma bir sığınak yaptılar mahpus damından
duyarsızlığınıza serçe kuşları bile kımıldamadı
uzandım gecenin kıyısına
doğumunu bekledim yıldızların,

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Kayıp zamanlara ödünç verdiğim mülteci yüreğim,
Elalemin kervan geçmez saraylarında ne aradın
Tespih tanelerini kurtarıp kurt kapanından namlulara mı sürdün
Erciyes’in tepesinde oturup dut pekmezi mi yemekti geceye yürüyüşün
Hangi ırmağa girdinde boğulmadın kırk boğumluk korkularınla
Şimdi bir mangal başında kutla zaferini bağırtıların

Devamını Oku