Dağlara mı çekildi sütçü imamın tabancasından çıkan mermi
bir Maraş harbi ninemin başörtüsüne uzanan el mi,
kayıtsız mı kalınırmış böyle başı boş eşeklerin
tepemizin üstünde tepinmesine,
rasgele eşek arıları dolaşıyor yüreğimizin eskimez mimarisinde
Bir hüzün nehri akar gözlerimin altından,
Cemrenin toprakla buluştuğu an
Kağnılar hareket eder yüreğimden,
Kan kokan yaylalara bir tütün vakti ulaştırmak için.
Bir kelebek ömrü kadar olmasın yeter,
Hangi iklimlerin baharından kopup düştü yüreğime
Üç cemrede, üç ölüm yüklü infaz,
Kardelen silahımı kuşanamadım,
Alnımın ortasına yığıldı yağız atlar,
Bilmediğim kelimeler döküldü gecenin koynundan,
Sapan taşımda sevgi fırlatmadım
Cinayet fotoğraflarıyla kesiyor sakalımı her zemheri,
Koşulsuz kabullerdeyim,
Kendimi anlatacak şiirler yazmaktayım dostlara,
Kar, tipi, fırtınaya aldırmadan,
HİCRET,
Ebu cehilleri çoğalan bir beldeden,
Medine’ ye hicret
Yanında yol arkadaşı Ebu Bekir,
Ölümüne var, ölümüne bir,
Hiçbir yerde yalnız bırakmıyor onu,
KARTPOSTALA DÜŞEN BİR YANGIN DEĞİL YÜREĞİM
Kartpostala düşen bir yangın değil yüreğim
Ki çıkarın demiyorum beni albümlerden
Şafakları toplayıp gül kırmızı renklerinden
Yaşamak istiyorum,
Kırk parçaya ayrılan bir tabut bedenim,
Kırk parçaya ayrılan bir tabut bedenim,
Işığı kesilmiş çocukluğumun türkülerinde
Dolu dizgin koşuyorum,
Mor bir yıldırım düştü
gözlerimin önüne,
Usulca örtebilseydim ayrılık
türkülerinin üstünü,
Güneş bulutsuzluktan girecekken
göğsümden içeri,
Sırtımı yasladığım duvar çöktü,
Enkazında arıyorum kendi yedek parçalarımı,
Bölünmüşlüğüm kendi hücrelerimde bulunan
En yeni gen dir,
Çoğaltmayın gecenin ağrılarını ağzımda,
Martı içtiğim İstanbul sabahlarından eksilirken mevsimler
Fırtınalı şiirler yazıyoruz
Siyah, beyaz fotoğraflardan çıkarıp anıları,
Kibirli yalnızlıkların düşlerine çekilip savaşmak
Silmiyor bu şehrin rahmine düşmüş karanlıkları




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!