Nasıl en koyu karanlıklar
en şiddetli fırtınaların habercisiyse,
tutku da kendini eleverir,
ne kadar derine gizlense de..
Bir bakış, bir gülüşe,
Bu yürek nasıl dayandı?
Umudum olmasaydı,
Tutkularım olmazdı?
Belki birgün,
Tutkularımı anlarsın.
Yokluğunda
Bir garip
Bir mahsun insanoğlu,
Varlığında büyük bir ilahım.
Ben hep seni düşünüyorum.
O halde, varım.
Hani “sen yoksun” diyorsun ya…
Varım aslında ben.
Bazen güneşin kucağında
Hınzırca gülümseyen,
Bazen de
çakmaya hazır
Kundakla beni sıkıca.
Bir de masal anlat hatta.
"Bir varmış"ları çok olan,
"Bir yokmuş"ları olmayan.
Haydi uyut
Götür beni çocukluğuma...
Sonbahara gerek yok
Gülüşünü izlemek için
Koşar adım her mevsim
Ayaklarına serilir
Merak dolu yapraklar.
Her gece yarısı
Sevdaların yolunu çevirdim
Mavi karanlıklarda.
Seni sordum....
En uzaktaki yıldızı gösterdiler.
En uzaktaki yıldıza bile uzanıp
Ben sokak lambası altında rüzgar bekliyordum.
Yoluna çıkmadım ki
Bana sen çarptın zaman.
Zaman-2
zaman zaman..
bende
hissederim
seninle olan zamanı..
işte o zaman,
geçmez
Kalemimdeki suskunluk,
Çığlık çığlığa attı kendini sokağa.
Gelen giden çarpıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!