Sen bilemezsin be birtanem bilemezsin..
Ben yıllar boyu
Az mı ağaçlarla konuştum,
Az mı kurtlarda, kuşlarla dertleştim.
Taşa, toprağa, duvara,
Az mı anlattım sensizliğimi…
Sıcak bir haziran gecesi,
Yüklenmişim sensizliği,
Yürüyorum şehrin sokaklarında.
Bu gözlerin, bu ellerin
Işte bu da saçların diyorum.
Her köşe başında
Özlem ve umut,
Eli bıçaklı ikizlerse..
Ne sen bana geç kaldın,
ne de ben sana erken.
Sadece bir yerde hata yaptık,
birbirimizi beklerken.
Geçmiş günler yüreğimizi sızlatıyorsa,
işte o sızı yaşatacak özlemlerimizi.
yüreğimizin her köşesinden sesleneceğiz
Bitmeyecek umutlar,
yıllar götürse de gençliğimizi
El ele neşeyle
Çıktığımız o dik yokuştan,
Nasıl ineceğiz geriye?
Her adımda,
Serpiştirdiğimiz
Sevgi kırıntılarına basmadan.
Gökyüzünde bin yıldız,
Sanki gözlerinin izleri.
Yollardaki, çöllerdeki yalnız adamın
Sana çıkar ayak izleri.
Her köşeden, her yoldan çıkar,
ve
Zaman
Yüklendi geldi
Tüm heceleri.
Oysa ben,
Tek başıma da
Nöbet tutabilirdim,
Aşk ne zor bir hece
Yazması kolay
Okuması zor.
Oooo saat 00:54.
Daha da geç olmadan bu gece,
Öğrenmeli artık okumayı.
Her ne kadar
hırçın dalgalar geçse de gözlerinden.
Boğulmakta olan bir denizcinin
yakalamaya çalıştığı bir dal gibi
tutunmaya çalışırım
bakışlarına.
diyeceksin ki şimdi,
nedir ki, masum gözlerden
sadece bir bakış,
işte hepsi bu.
kolay mı anlatmak bunu?
o derin gözlerden
Eyvah ki eyvah
Yandık ki yandık.
Tanışmamız
Daha dün bir
Bugün iki.
Bugün, bir saatlik yokluğuna bile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!