Suskun bir dünyadayım,
Haykıran geceleri beklerim.
Çok eskidir
O yarınları hissettiren dileklerim.
Geceler boyu yaşanır,
Ama kimse görmez aşkın düşünü.
Madem ki sevmek beynimizde
madem ki özlemek bir alışkanlık.
ve madem ki özletmek adetten,
O halde…
aşkın kitabı karanlıkta yazılır,
geldiysen renkler sessizleşir.
Ne Mecnun'a Leyla ara,
Ne Ferhat'ı ol Şirin'in.
Ne de arama boşuna
Aslı'nın Kerem'ini...
Sen yükünü yük bil de,
Bulursun gönlünün sahibini.
Angara Misket havası
Sigarası, kül tablası
Anamdan kaçak rakısı
Balkondaki çayı, gazetesi
Gözlük üstünden bakışı
Gençlerbirliği sevdası, aşkı…
Bir gün gelecek
Ayrılık, dert, acılar
Sona erecek.
Sonra
Sevi zamanı gelecek,
Hasret, özlem, vuslat derken,
Unutulmayan ne kadar eski şarkı varsa,
güftesinde bir de sen vardın…
Sen diye başlardı her şiirim
Gönlümde bir kıpırtı vardı…
Evet anladım şimdi neymiş
Aşkın ayak sesleri yine baharla gelmiş...
Kasım ayı gelir
zaman geçmez,
şiirler yazılır.
hasret öylece
yaşlandırır insanı.
öyleyse,
Kaç umut
Kaç yürek
Savrulur gider
Bir geminin ardındaki
Beyaz köpüklerde
Soğuktu,
karanlıktı,
geceydi.
Duvarlar üç adımda biterdi
Uzun uzun anlatılan bu aşk,
Aslında kısacık bir heceydi
Hep aynı keskin bıçak,
Aynı kırık ayna.
Aynı derin bilmece.
Gece aynı gece,
Sokak aynı sokak.
Belki de,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!