Su vermekse niyetin uyanışlara, gerek yok göreceliğine hayatın. Sen, sen ol sus payını harcama çaresizliğine. Sen sen ol bırakma kendini rüyaların kaygan zeminine. Sen, sen ol senden bir damlayı büyüt ve yakıver meşaleni karanlığın matemine.
Kocaman bir boşluktayım düştükçe düşüyorum
Beni benden aldın yar yalnızım üşüyorum
Yangın yerinde duman yok
Yanan biziz.
Tükeniyoruz her nokta da,
Farkında değiliz.
Dudaklarındaki nar çiçeğiydi geceyi kızıllaştıran.
Ve bir menekşe masumluğunda yüreğime sarılmıştı
Gözlerinin göz alıcı güzelliği.
Her zerrem de aşkının kıvılcımları.
Tutuştum tutuşmuşluğumun üstüne;
Ben aşkına yandım yakılmışlığıma inat.
Geldi geçti yanumdan
Güzellerin surisi
Gülümsedi yuzume
İçlerinden birisi
Sormayin hallarumi
Milyonlarca feryadın sesi duyulmaz da,
Düşer gündeme bomba gibi,
Uçkuru bozuk yapay bir yıldızın ağlamaları.
Ben senin kulunum yeter bu gurur
Beni başkasına kul etme yarab
Bir yoldaşım var kalbimde durur
Onu benden alıp dul etme yarab
Ve ben
Güneşin doğduğu yere koşarken,
Sen İdaalerine inat,
Karanlıklarda geziniyorsun yalın ayak.
Sönmüş bir yıldızın
uykusuzluğunu siper edip kendine,
Hayallerime düşünce yeşil urbalı sevdam,
Durmaz kalemimde mürekkep,
Kamçılayıp durur duygularımı kağıtların üstüne.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!