Hayallerime uzanıyorsun boylu boyunca her gece.
Hadi işle beni diyorsun şiirlerine.
Önce gözlerin düşüyor aklıma,
Sonra dudaklarınla gezintiye çıkıyorum nar çiçeği.
Son durağı yüreğin oluyor yüreğimin.
Saplanıyorsun keskin bir bıçak gibi ümitlerime.
Gün ayrılık şarkıları söylerken semaya,
Ben yalnızlığıma arkadaş
Sahili dolaşıyordum bir boydan bir boya.
Ve güneşin vedasına inat
Bir Güneş doğdu gözlerime sahici.
Martılar evlerine döndü ,
Hani sahipsiz köy bulup da
Değneksiz gezenler varya.
Şimdi de sahipli köy buldular
Köpeklerle geziyorlar.
Burasi horon yeri
Al elune çenberi
Bir ileri bir geri
Salla Fadime salla
Ne boyun var ne enun
Ben suallerinin altında ezilirken iki büklüm,
Sen farkında olmadan
İpini çekmeye çalıştın aşkın.
Ve anlayınca kara cahilliğini aşktan yana,
Yol verdim suallerine suskunluğumla.
Güzelliğin senin olsun, çekil önümden be şaşkın.
Bu gece sen yağdın bu şehre gözlerimden.
Boğmaya çalıştığın bendim hayat damarım olup.
Sarılmışım üşümüşlüğüme gidiyorum.
Ben ölmedim şehir öldü benim için seninle.
Voltajım yükseliyor bir anda.
Çarpılıyorum akımına adam akıllı.
Yıllardır su görmeyen çorak topraklara
dönüyor dilim.
Yıldırımlar yağıyor yüreğime.
Seni masada tutmak ne büyük bir emektir.
Hala bir yudumluk çay varsa bardaklarda
Sohbetimiz bitmedi demektir.
Dokunsan diyorum
Yüreğimin sıcaklığına yüreğinle.
Açılsak denizine aşkın.
Ve savrulsak rotasız gemiler gibi rüzgarlarda.
Dolaşsak mutluluklar ülkesini bir ömür boyu.
Sen ve ben.
Kalmamalısın sessiz bekleyişlere sessiz.
Alıştırmamalısın eylemsizliğe kendini.
Aynı frekanslarda olmamalısın sükunetlerle.
Dokunmalısın bam teline hayatın.
Yıkılsın yıkılası tabular.
Yıkılsın yıkılmışlığı varsa siyahın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!