Bu bahar sabahı ilk kez
Kuşları farkettim penceremden.
Aylar varki seninle göremediğim kuşlar.
İlk kez seyrettim erik ağaçlarının çiçeklerini,
Pembe beyaz, dal uçlarında açan
Ölümsüz renklerini.
Mecnun gibi severiz birbirimizi, caniler gibi üzeriz.
Bir türlü değişmez bu kısır döngü.
Hayat dediğimiz, belki de böyle bir şey.
Mutlu olursun, önemsersin önemsenirsin,
Bir gün anlamını yitirir her şey.
Ne güzeli fark eder gözlerin,
Bana ait diye bildiğim
Eski bir evdeyiz güya.
Belki İzmir ya da başka yer.
Meçhul bir ramazanın
İftar öncesi.
Çıkıp gelmişsin evime.
Dün akşam seni gördüm rüyamda.
Beyaz bir gelinlik vardı üstünde.
Maziyi hatırladım o anda
Acı bir tebessüm vardı yüzünde.
Yaklaşamadım bir türlü yanına
Kırmızı güller tutyordun elinde
Dün akşam yine
Tartıştık seninle.
Sebep,
Kahrolası kıskançlığın.
Oysa ne güzel
Bir akşam yemeği
Seninle İstanbulu
Nasıl özledim bilsen
Hüzün dolu sokaklar
Hasretinle kimsesiz.
Oysa sen yoksun artık
Anlamsız gururla herşeyi yıktın
Terkedip giderek bağrımı yaktın
Şüphe zehiriyle kalbime aktın
Bir türlü geriye döndüremedim.
Kinim ölümsüz sevgiden kaldı
En son yorgun bir gökyüzü kaldı bize.
Birde nedensiz ihanetlerden kirlenmiş
Ağaçlar, toprak ve deniz.
Bir bilge bana şöyle demişti`; Hayat,
İnsan gibi yaşarsan önemlidir.
Ne ekersek ancak onu biçeriz.
Kötü sonla bitti
Bu tutkulu aşk.
Oysa ne sen
Ne de ben
Böyle bitmesini
İstememiştik.
Kahretsin
Nasıl da gözüme ilişti birden.
Saçından bir tel düşmüş
Eski halıya,
Hayal gibi geçtiğin
Eski günlerden.
Sayın Kemal Bey, Ne mutlu bu şiiri yazdığınız kişiye.Ne mutlu böyle sevebilene.Yüreğine sağlık.Kutlarım.