Yaş elli olunca bu zalim hayat
Bastonu elime verdi sevindi
Ruhum ve bedenim dünkünden bayat
Gençliğim çiçekti derdi sevindi.
Gözler fehmetmiyor dişler çürüdü
Garabet fikrini kendine sakla
Çıksın şu ağzından acaip bakla
Ne akıl verirsin kime ne hakla
İnsan seçimini kendi yapmalı.
Elbet gözler görür kulaklar duyar
Göklerde parlayan istiklal süsü
Ay yıldız yanında Al'ımız vardır
Kök salmış çınarlar vatan örtüsü
Maziden atiye dalımız vardır.
Uygarlık beşiği burda sallandı
Söyle güzel senin adın ne idi
Elvan çiçeklerin alı mısın sen
Duymadım kokunu tadın ne idi
Sevda peteğinin balı mısın sen.
Unuttum ben seni güzel cananım
Ne zaman görsem o güzel yüzünü
Çıkıyor yerinden akıl canpârem
Sevdanın ok'u ol bırak hüzünü
Yeniden kalbime çakıl canpârem.
Kanatlan yine gel aşk kafesime
Rabbim hani zulmete vaadettiğin ataşlar
Mazlumun feryadına dayanmaz dağlar taşlar
Eş başkanlı eşkiya fırıl fırıl dönerken
Od düşer yüreklere ocakları sönerken
Açsın Gideriz
Aman aman Maraş sığmadık sana
Bulutlardan güneş açsın gideriz
Kader bahtımıza hayırdan yana
Kilit kilit kapı açsın gideriz.
Âdem-i Aşk
Âdem aşkı için elma yemişti
Cennetin bağları doyurmadı ki.
Tahir de Zühreyi sevdim demişti
Onları ölüm de ayırmadı ki.
Allah belamızı verdi veriyor
Nankörsün insanlık uslanmıyorsun
Zalim birlik olmuş kana giriyor
Kadir-i Mutlaka yaslanmıyorsun.
Ali Emmi
Toprak işlenmeden tohum saçılmaz
Sürelim mi Ali emmi de hele.
Tokmağı vurmadan kapı açılmaz
Girelim mi Ali emmi de hele.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!