Bu arsanın sahibi öyle vermiş hayrına;
Ağaç dikmiş büyütmüş düzüne bayrına.
Bu mezarlık yıllardır hizmet verir halkına;
Vatandaşlar duyarlı sahip çıkmış ırkına.
Selviler, çınarlar sallanıyor dalları;
1
Dertlere gark olmuşun, ilacın yokmu senin?
Kimse kahır çekmiyor, dost yanında nazın yok.
Mürvet’ini görmedin, mazindeki senenin?
Sonbaharda inlersin, baharınla, yazın yok.
2
Hasta yatağımda, bir huri gördüm,
Anlamlı bakışlar, çaktı bu güzel.
Birine benzettim, adını sordum,
Yerinden saygıyla, kalktı bu güzel.
Zarafet şen dolu o genç yaşımda,
Nereye bakarsam orda sen varsın,
Kalbimde yaşarsın ne büyük sırsın,
Âşıkın muhtacım benliğim sarsın,
Keremin lütfün la dolsun bu gönül.
Günahkâr bir kulum mahcuptur sözüm,
Açılım diyenler taviz veriyor,
Birlik beraberlik her gün eriyor,
Şehitler yakını seni yeriyor,
İkilik yapmayın Allah aşkına.
Menfi milliyetçi küçülmek demek,
Türkmen, Yörükleri Kayı boyundan;
Oymaklar toplandı; Oğuz soyundan.
Düşmanda hile var; ders al oyundan…
Gafletten doğruya, gelindi böyle.
2
Osmangazi ile kuruldu devlet,
İlkbaharda coşar şu kuru toprak,
Uyanan tabiat dillenir gider.
Tomurcuk gelişir açılır yaprak,
Özüne su yürür dallanır gider.
2
Gülistana döner yemyeşil dağlar,
Derdimi döktüğüm ağaç,
Dalını büktüğüm ağaç,
Bana hiç darılmadan,
Sevgi neşe, veren ağaç.
Âşıkların sırlı taşı,
Çevremde sorunlar dert oldu bana;
Bu yüzden huzursuz oldum dostlarım.
Hayatın tepkisi set oldu bana…
Bu yüzden huzursuz oldum dostlarım.
Kahirli şu dünya çivisi çıkmış;
Vurgun yedim yüreğimde yara var,
Aklımı paramı çalıp da gittin.
Belli oldu o mazinde kara var,
Aklımı paramı çalıp da gittin.
Nasıl dil dökerek yalvardın bana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!