Meziyetler kişiliğin aynası,
Hilekârlık taklitçilik boyası,
Doğruluktan anlamasa mayası,
Onlar bensiz ben onlarsız olamam.
İyi şair doğruluktan hoşlanır,
Şairler derneği bilgi pınarı,
Bu yola pişelim gönül dostlarım.
Duygularla dolu sevgi pınarı;
El ele coşalım gönül dostlarım.
Yeşil Bursa bizim kültür ilimiz,
Perde indi yedisinde gözüne;
Hayran idik, sazın ile sözüne.
Yaktın bizi ateşine közüne;
Dostlar seni, unutmuyor Veysel’im.
On beşinde sazı aldın eline;
1
Ey şanlı Ulusum tarihe bakın!
Kardeş kavgasına girmeyin sakın.
Sen Kürtsün, ben Türküm hep diye diye,
Otuz yıldan beri, kırıldık böyle...
2
Dönüşü yok gidişin, giden geri gelmiyor,
Rabbim bilir doğruyu, kulun aklı ermiyor,
Candan tövbe etmezsek, günahları silmiyor,
Uyan gafletten uyan, ölüm var dostlar ölüm…
Nefsine köle olmuş, tapmış dünya malına,
1
Allah birdir, başkasına tapılmaz;
Şakası yok hiç pazarlık yapılmaz.
Doğru yoldan yanlış yola sapılmaz.
Baba, oğul birde eşi olamaz…
2
Kalplerde gurur var, nefis şımarık,
Bu kadar keskin olmamalıyız.
İşlenmiş cürümler günah kabarık,
Bu kadarda şaşkın olmamalıyız.
2
Sevgide, saygıda huzur barışta,
Sen varken yanımda hayat bir başka;
Cevher-sin akçamsın gülümsün canım.
Doyulur mu seninle olunca aşka?
Gönlümün sarayı yalımsın canım.
2
Sen benim emelim yaşam dalımsın;
İlim, hilm ile doldun;
Hacı Bektaş, Veliyyullâh.
Hakk emriyle hacı oldun;
Hacı Bektaş Veliyyullâh.
Aydınlığa kapı açtın…
Sekiz, dokuz çocuk yaşım,
Yalın ayak, yara başım,
Yavan idi ekmek aşım,
Çocukluğum, böyle geçti.
İlkokulda uyuz oldum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!