Hiç aklımdan geçmedi,
Senden önce,
Fikrin alıp beni,
Götürmeyince.
Başımıza gelen senin yüzünden,
Eski zamanlardan kalan,
Çerçeveli ayna,
Aldırmadan çevresine,
İçinde sayısız görüntüler saklamakta,
Sorsan, o kadar yükü,
Uzaktan erişimli,
Yakından uzaklaşımlı,
Kullan atımlı,
Sabah akşam satımlı,
Oldukça bakımlı,
Şu teknolojik dünyada;
Bize sonu düştü,
Beklerken başını,
Gülüşlerimiz askıda,
Bu acımasız baskıda.
Gün ışır mı geceden?
Bulutlar, bulutlar,
Hele birde baharsa,
Çevir başını yukarı,
Gör rengarenk bulutları
Umutlar, umutlar,
Yokuşlara vurduk kendimizi,
İşten saymadık, ovayı, düzü,
Kavuşturunca ellerimizi,
Değiştirecektik geleceğimizi.
Bize çok gördüler,
Farklı olsa da renklerimiz,
Aslında hepimiz biriz,
Kavgalarla tükense de enerjimiz,
Barışa her zaman yeter nefesimiz.
Biz bizi biliriz, bir de sizi,
Bugünü yaşa,
Dünden habersiz,
Dünü özle,
Hatırasız,
Yarını düşün,
Hayalsiz,
Tırmanırken, bir yukarı, bir aşağı,
Koşarken, bir hızlı, bir yavaş,
Yaşarken, bir umutlu, bir umutsuz,
Özlerken, bir sevdalı, bir sevdasız,
Birikir,
Bir yanda birinciler, bir yanda ikinciler,
Oynamaya dedin,
Eğlenmeye dedin,
Geçti saatler,
Gelmedin.
Buluşmaya dedin,
Bu kadar yalın anlatımda, ancak bu denli yoğunluk ve anlam gizli olabilirdi. Şiirlerinizi okumak ve onları okurken düşünmek büyük bir zevk. Bir şairi okumak yeterlidir onu anlamak için. Ama ben büyük bir şairin de şiiriyle anlatmak istiyorum:
YALINLIĞIN ANLAMI
Yalın şeylerin arkasına giz ...