Duvar örüyor ustalar,
Tuğlalarla birer birer.
Duvar örüyor ustalar,
Fayanslarla birer birer.
Örülen duvarların arasına,
Nefesinde soludum,
Koşuşunda yoruldum,
Duruşunda dinlendim,
Üzüntünde ağladım,
Neşende güldüm,
Asalak sandın,
Küresel ısınmadan dolayı,
Uykusu kaçan ayı,
İninde bağdaş kurmuş,
Düşünüyor dünyayı.
Isınmadan sorumlu,
Unuttum seni ilk aşkım,
Yüzünü, gözünü,
Elini, sesini, gülüşünü,
Duruşunu, yürüyüşünü,
Göremiyorum artık düşünü,
Sarsa, saklasa,
Karalasa, aklasa,
Yoketse, gösterse,
Köleleştirse, özgürleştirse,
Bunları yapsa, bunları dese,
Yürüdüm, çocukluğumun sokağını
Ağır ağır,
Duymak istedim, her adımda,
Duyulmaz olmuş,
Oynayan çocukların sesini,
Görmek istedim,
Yok yok miyav filan demedi,
Uzanmışken koltuğa,
Ve uzatmışken bakışlarımı,
Ağaçların arasından uzanan yola,
Birden sıçrayan omzuma,
Şu tatlı bela,
Bakmayın siz ona,
Diğerini payanda yapıyor,
Aslında artık çıkarına tapıyor.
Görmek, göstermek istiyorsan,
İnsanlığı, insanlığını,
Bu kadar yalın anlatımda, ancak bu denli yoğunluk ve anlam gizli olabilirdi. Şiirlerinizi okumak ve onları okurken düşünmek büyük bir zevk. Bir şairi okumak yeterlidir onu anlamak için. Ama ben büyük bir şairin de şiiriyle anlatmak istiyorum:
YALINLIĞIN ANLAMI
Yalın şeylerin arkasına giz ...