Hasretin takvimin de mevsim tek! ..
Oysa yaşamak kadar zor 'seni bir yerler de düşünmek'
Saatler bildiğin akrep ya da yelkovan değil sevdiğim
Ve kelimeler 'yetesi' değil! ..
'Sükunet' acıların,
Sessizlik 'isyanların'
Geleceksen bir gün “çaresiz” değil
İmkansızı “mümkün” kıl da öyle gel
O geliş ki; Sevgiye en büyük delil
Engeli maniyi yık da öyle gel
Geleceksen bir gün, aklım nöbette
Ne zaman güneş batsa uzaylılar gelirmiş
Dağ taş cadde her yere hep ufo’lar inermiş
İşin içinde iş var var da biz bilmiyoruz
Ya onlar çok akıllı ya biz deliriyoruz
Ölümle aramda perde misin sen
Çekil de ecelle bir görüşelim
Tadına doyulmaz meyve misin sen
Gel sarıl boynuma gel öpüşelim
Ateş mi var senin dudaklarında
Sahipsiz değilsin fani dünya da
Gaflete düşerek kötüyü övme
Dağlar da bir çoban, paşa olsan da
Gelmişin keyfine geçmişe sövme
Bastığın topraktır mayan hamurun
Gel artık be! .. Gel! ..
Yeter bunca beklediğim
Beni bunca beklettiğin
Neyi bırakacaksan bırak
Neyle vedalaşacaksan vedalaş
Ama gel artık be! ..
Deselerdi ki;
Nefrete düşecek bu yürek,
Kin duyacaksın “Gönlünde taşıdığına”
Deselerdi ki;
Kırıp dökecek, yakıp yıkacaksın bu yüzden
Küfre düşecek sevgiyi terennüm eden dilin
Önce yükseklerden düştüm gibi oldum
Sonra çakıldım beynimin üstüne
Ve ilk kez “düşünmeye” başladım! ..
………
Daha önce niye gitmedin ki sen? ...
Dedim işte! ....
allahım verdiğin can emanettir bilirim
Kalbim de emanete hiyanet bulunmuyor
Sırtımda ki küfenin yükü ağır bilirim
Ama bir derdim var ki 'buna dayanılmıyor'
Her gece bir şafağa gebedir ya bilirim
Istanbul zindanım dardayım darda
Hayalin yeter be yaşamak için
Başımı göğsüne koyamasam da
Dört duvar yeter be ağlamak için
Ben yandım bilirim bilmez kimisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!