Karanlığın ardında kol geziyorken ölüm
Ölüm ki; yüreğinde vuslattır Mehmet için
Mademki göz dikildi Vatana bölüm bölüm
Hak vaki olsa, canı, hasattır Mehmet için
Şeb-i Aruzdur ölüm, düğün dernek kurula
Elime ne zaman bir kalem geçse
Hep bir şeyler karalarım
Her okuduğun şiirden
Pay çıkarma kendine
Ben çocukluktan beri yazarım
Adın geçmişse için de
Ben kırdıkça kalemi tutuşturur elime
Bu ne-menem bir yürek, bu nasıl sevda böyle
Ne gönlümde arzu var ne dilimde kelime
Akıl erdiremedim, biliyorsan sen söyle
Sıtkım sıyrıldı lakin “yakam” sıyıramadım
Düşmanım “pişman” olur, pişmanlarımsa “ölü”
Elin sürme “kırarım”, gözün dikme “oyarım”
İstediğin kan olsun, kan olsun kahpe dölü
Yaşadığın her yeri, al kanlara boyarım
Bayrak dalgalanacak, siz seyredeceksiniz
Saklıyorsun neden ki? Bu gayrete sebep ne
Eylül de durdu takvim, mayıs neymiş temmuz ne
Vakti zamanı gelmiş kasırganın tufanın
Dikili neyi kalmış sahip olan ummanın
Zaman su gibi geçti ne kaldıysa anlamsız
Feleğin işine bak! .. Ben ağladım sen güldün
Nefes almak “Yaşamak” değil ki ah! ..Vefasız
Sen benim umudumu tükettiğin gün öldün! ..
Evvel zaman içinde gönül ararken yari
Sıkıca diktiğim “kilimden heybem”
Bir kaza(!) sonucu sökülüverdi
“Susmam gerekirken” düşünce çenem
“Sır” olan ne varsa dökülüverdi
Bildim ki; Bülbülün, dil’dir belası
Tam kırk sekiz yıl oldu “arzuhalsiz” doğalı
Ne bir dilekçe verdim, ne de bir soran oldu
Yaradan’ın hikmeti, bu dünya kurulalı
Ne “burdan gitmem” diyen, ne çadır kuran oldu
Gelen gitti, giderken, soy bıraktı ardında
Dalı bile bize öğüt boynu bükük salkım söğüt
Sana bakar kahrolurum kaldır başın salkım söğüt
Kaderimiz aynı bizim gölgelerde kaldı izim
Şarkı oldu sazım sözüm rüzgarlarda salkım söğüt
Sensiz esen rüzgarın sesini dinliyorum
Senden bana bir haber getirdi mi diyerek
Seni beklemek bile ibadet biliyorum
Aldığım her nefesim sevabımdır diyerek
Her sabah gün doğarken ufku seyrediyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!