Bir bulut olsam sana yağsam
Bir rüzgar olsam sana essem,
Bir ırmak olsam sana aksam,
Hatta zaman olsam,
Senin için kendimi durdursam
Bir gün batımı kadar kırgınım,
Gidişinin ardından kalan sessizlikte.
Kalbim, adını anınca titriyor hâlâ,
Sanki bin yerinden kırılmış bir çiçek.
Gözlerimde senin hayalin var,
Yine dalgalar söylüyor adını,
Rüzgâr, eski bir şarkının nakaratı gibi.
Gidiyorsun, sessizce
Ne bir martı çığlığı, ne bir elveda sesi.
Karanlık suya düşüyor hatıralar,
Ben senden gitmeye mecburdum,
Yanlış anlama,
Seni sevmediğimden değil,
Ya da senin beni sevmediğinden de değil,
Bizimki çok başkaydı,
Biz severek ayrılanlardanız,
Sevgili Günlük,
Bugün günlerden çarşamba kasımın beşi,
Bugün yine onu gördüm.
Hiçbir şey söylemedim, o da fark etmedi sanırım.
Ama ben fark ettim.
Her zamanki gibi gülümsedi birilerine,
Bi yerinde durmuyor ruhum
Her şeyden sıkılıyorum
Sanki bastırılmış özgürlüklerim var
Sürekli kaçış halindeyim
Kendimden, kalabalıklardan,
Benliğimin kıyısında bir toplumsal norm üşür,
Uymadığım her kural bir iç sesle çatışır.
Rol çatışması kalbimde bir kördüğüm,
Her yüzüme başka bir maske dayayan görünmez bir rejim.
Anomi sabahları sessizce omzuma çöker,
Sürgüne giden yüreğimle,
Seni de götürüyorum uzaklara,
Seni de hasret bırakıyorum kendine,
Seni de hüzne boğuyorum umarsızca,
Kusura bakma sevgilim,
Sevgine susayan kalbimi,
Sürgüne giden yüreğimle
seni de alıyorum uzaklara.
Seni de hasret bırakıyorum kendine,
seni de hüzne boğuyorum.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!