Jale Erdoğmuş Şiirleri - Şair Jale Erdoğmuş

Jale Erdoğmuş

Sanki yüreğimde son bir kişilik bile yer kalmamış gibi hissediyorum.
İyice tahammülsüzleştim.
İyice yaşamdan koptum ve iyice sosyalleşmekten uzağım.
Duygu adına bir şey hissedemiyorum.
Bir kalbim var mı onu da bilmiyorum.
Hatırlamıyorum daha önce kimseyi sevip sevmediğimi.

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Bir profil fotoğrafıyla başladı her şey.
Ne bir el dokundu, ne bir bakış yakalandı
sadece kelimeler vardı,
ve ben o kelimelere inandım.
Sesini duymadan sevdim,
gülüşünü bilmeden özledim.

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Sessiz gemi.
Yine hangi limandasın,
Yine hangi kara sularında yüzüyorsun…
Kim bilir.

Bir ses etmedin giderken,

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Sizden kalan anılarla yaşamaya çalışıyorum,
Bir yanım eksik bir yanım umutlu.
Tutunacak bir dalım olsun diye hatıralarla avunuyorum..
Dalıp gidiyorum uzaklara..
Düşünüyorum.. Düşlüyorum..

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş


Ey gönlü kırık ama özü nurla dolu insan,
Biliyorum, bu satırları okurken kalbinde bir ağırlık var.
Dünya sana dar gelmiş belki,
İnsanlar yüz çevirmiş, umut yorgun düşmüş.
Belki bir veda kaldı dilinin ucunda,

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Dünya sadece bir toz tanesi kadar şu evrende,
Kainatın içinde bile toz tanesinin de tanesinin,
Sen kendini bu alemde ne sanırsın ey insanoğlu?
Varın yok'un sadece bir nefes ,
Ama derdin hep nef's !!
Nefsin uğruna atmadın mı kendini ateşe?

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Kırmızı, insana en eski duygusunu hatırlatır: var olmanın sıcaklığını. Fakat filozofun gözünde bu renk artık sadece bir duygu değil, bir düşüncenin tonudur.
“Filozof kırmızısı” derken kastettiğim tutkudan arınmış bir tutku, dinginliğe dönüşmüş bir ateştir. O, yanmayı bilir ama yakmaz; varlığı aydınlatır, gösterir, ama gösteriş yapmaz.

Filozof kırmızısı, insanın içsel geriliminin rengine benzer. Bir yanda arayışın ateşi, öte yanda bilginin soğuk berraklığı. Bu ikisi çarpıştığında ortaya çıkan ışıltı, kırmızıyla gri arasında salınan o ince çizgidir. Düşünür, bu çizgide yürür. Çünkü o bilir ki hakikat ne tamamen soğuktur, ne de tamamen yanık bir tutku. Hakikat, dengeyi ister ve o denge çoğu zaman kırmızının sükûnetinde bulunur.
Bir filozofun kırmızısı kanın değil, düşüncenin dolaşımıdır. Her fikir kalpte doğar, ama zihinde olgunlaşır. Bu yüzden filozof kırmızısı ne aşkın kör ateşidir, ne de aklın donmuş beyazı. O, ateşi düşünceye çevirmiş bir bilincin rengidir.
Belki de insan olmanın en olgun hali budur: duyguların taşkınlığını söndürmeden onları anlamaya çalışmak; coşkuyu bastırmadan ona yön vermek. Filozof kırmızısı, insanın kendi ateşini ölçmeyi öğrendiği andır.

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Her gecenin sabahına çıkmak vardı seninle,
Güzel yeşil gözlerine bakmak vardı,
Gülüşünden öpmek
Hoş sesinden aşkı içmek vardı.

Ne hayaller kurmuştum seninle,

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş

Gerçek dost, insanın unuttuğu yanını hatırlatır bazen.
Bir söz söylemeden, içini görür,
bir cümleyi yarıda bıraksan bile,
sonunu kalbinden tamamlar.
O, hayatın kalabalığında bir sessizliktir
yargısız, hesap sormaz, ölçmez.

Devamını Oku
Jale Erdoğmuş


Ve kadın yine yarım kaldı,
Geçmişine döndü baktı,
Çocukluğu gözlerinin önüne geldi,
Boynunu büktü ve
Sustu.

Devamını Oku