Ruhumda değil aslında, seni düşlerinde korkutan
Bir hayalet
Düşün, neydi seni benden hayallerinden soğutan
Bir hayal et
Hayat denen bu gemi
Bizim limana, gider mi?
Dümenin de aşk, sevgi
Bizi mutlu eder mi?
Demir atıp, ayrılık
Ölüm, zamanın odacıklarından ibaret
Bir odadan diğerine geçerken, dikkat et
Ne canlar düştü; bu eşikten
İster taşı bu canı, ister devret
Ne heybetli bedenler geçti; bu diyardan
Demir aldım; sevdanın limanından
Haber bekledim; dostun selamından
Besmele çektim; Allah'ın kelamından
Engin denizlere açıldım; hayr'ola
Çizgi misalidir ufuklar, çıkar önüme
Bir hemşire vardı
Ömrümün tozlu yapraklarında
Küçük bir enjektör acısıyla, tanıştık onunla
Dudaklarına işaret parmağını koyardı
" Sus " anlamına geliyordu; biliyorum
Kanatsız melekti; sanki
Ne tarafa çevirsem başımı
Her yerde sen varsın
Gökyüzüne kaldırsam bakışımı
Her yıldızda sen varsın
Yediğim her aşım da
Hicret, ayı ikiye yaran kudretli nuruyla yükselen doruğu
Mekke ile Medine arasında ki soğuk mağaranın kovuğu
Yeni ideallere ulaştıran, inançlı aklın sıcak kumlu soluğu
Muhacirlerin kutlu şehirde kucaklaştığı yolculuktur, hicret
Hicret, Âdem’in yeryüzüne hüzünlenerek semadan inmesi
Eşkıyalık kokuyordu; Chatilonlu Reynald’ın kalbi
İşaret ediliyordu Kudüs’te ki tarihsel Hıttin Harbi
Meseleyi yakından hissetmişti; Selahattin Eyyübi
Teberiye Gölü’nün kıyısında bekliyordu; Hıttin
Selahattin’in Kudüs aşkıyla başlıyordu; Haçlı Seferi
Çığlıklar yükseldi; Hocalı'dan
Geceyi derinlemesine yaran
Şahit oldu buna, yıldızlar
Ve gözyaşları damladı; yeşil çimenlere
Semahı kapladı; uğultu
Muhammed’den iki yıl sonra doğdu
İslamiyet’in ilk parlak yıldızı oldu
Ebu Bekir
Peygamberin en sadık dostu, arkadaşı
En önemli yoldaşı, davasının yandaşı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!