Önce, sevgiyle çizdim adını
Aşkın mürekkebiyle buladım, kalemimi
Gözlerimi, görünmez gözlerinde
Ellerimi, tutulmaz ellerinde
Ve yüreğimi, ufkunda hissettim
Endülüs; diye anılmazken İspanya
Boğaza yanaştı; komutan bir Arabiya
Gemileri yaktırdı; Tarık bin Ziyad'a
ALLAH adı ile doğacaktı; Endülüs
Şehirlerin Süsü idi; Kurtuba ile Gırnata
Satılan mal geri alınmaz
Peki, harcanan zaman alınır mı?
Hiç, iyi amel işlemeden
Cennet rahatına varılır mı?
Kafanı kullan, ticaretini iyi yap
Boyun eğmeyen yoktu; tozlu otağlı Türk İli’ne
Öten oku, yeten kolu dolaşıktı; tüm civar diline
Yoktu yavaşı, bilirdi savaşı, hâkimdi; at ile eline
Kıskançlığın sembolüydü; Ergenekon Destanı
Yenilmezdi asla Kök Türk, düşmanlarına göre
Eşeğin işi anırmak ya
Söz oldu mu kulaklarını diker
Her ne kadar saman yese de
Her yükün altında biter
Derdi hep, babamız rahmetli
Yıllar sonra tekrar gelmiştim; eski mahalleye
Yine o sahilden yükselen sirenler ulaştı; kulaklarıma
Zamanı geride bırakıp, anıları çıkardığım dan beri ihaleye
Sanki buğulu camlarının izi duruyor; hala dudaklarımda
O sokağımıza vardığımda, içim birden 'cız' etti
En güzel isimler Allah'ındır
Sevilip de korkulandır
Müminlerin kalbine sığar
Azameti çok yüce olsa da
Ümmeti Muhammed’in dilindedir
La ilahe illallah kelimesi, her daim
Yer kabuğunun çakılı en doğal çivisi Everest
Bin dokuz yüz elli üç de yapıldı, ilk ciddi test
Himalayalar’ın omuzlarında dağlara çekiyor rest
Nefes almakta zorluk çektirir, çetindir Everest
Dağcının büyük tutkusu, dünyanın yüksek direği
Yakışıklı bir adamdı ve kendine güveniyordu
Televizyonda ki evlenme programına imreniyordu
Verdi kararını aniden, bir telefon etti
Programa çıkmak için, bu hamle ona yetti
Atladı arabasına bir çabukta oraya gitti
Darwincinin en büyük iddiasıdır, evrim
Evrimi iddia etmek, en mantıksız devrim
Mutasyonu şiddetle reddeder, akli erim
İnsanlığa en büyük ihanettir, bu evrim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!