Korkutuyor beni, vuslatsız ayrılmalar
Titretiyor içimi, gereksiz darılmalar
Yosun tutmuş duvarlarım, bende kasılmalar
Hakim oldu; karanlık odam duruşma gecesi
Sevdam bir yandan bastırır, ruhum bir yandan
Benim sevdam üşütür, soğuktur
Nefesi buhran kokar, boğuktur
Zahmet verir, boynu büküktür
Çileme ortak isen, düş peşime
Karanlıktır yollarım, aydınlık arar
Harfler kelimeleriyle, yumuşak ve kadifeli
Mürekkep şairin denizi, kalemi sihirli eli
Yağmur aklının ilhamı, rüzgâr baharının yeli
Edebi yalın hali, atlasları edebiyatın dili
Şairin aşklarında doğar, sevgilerinden seher
Sevdana hastayım
İlacım yok, yastayım
Ve nar-ı arastayım
Eğer bunu soruyorsan
Kahrımdan öleceğim
Dağları mavi, gökyüzü yeşil
Bulutları ışıl ışıl
Beyazlık akıyor bulutlardan
Çimenlerin üzerine
Ağaçların kollarını uzatmış
Köprü oluyor hikâye düzenine
Doğumumu ve kundaklığımı bilemem elbette
Çocuklukta vardı; çok çabuk büyümek heveste
Aşk acısı da mevcuttu; hayattaki serviste
Zaman ile koşar gideriz, elde var sıfır
Standart koyarız hayata, yükseltiriz çıtayı
Bir el silah sesi duyuldu
Gecenin bir yarısında
Zaten, karanlıktan korkuyorken
Bu korkular beni yoruyorken
Ve ellerim titriyorken
Gecenin buz kesen, soğuğunda bekliyorken
Her günün akşamı bu sahile gelirdi Taner
Derdini anlatırdı denize, dinlerdi martılar
Öfkesinden köpürürdü sular, ıslanırdı kader
Raks ederdi yakamozla ışıltılı kabartılar
Akşamın gecesi, gecenin sabahı fecirde solardı
Hz. Ali'nin şahadetiyle başladı; Devleti Emeviyye
Ve Emevilerin başına geçti, Süfyan oğlu Muaviye
Sonraki Meliklerle genişledi; sınırları ta Hindiyye
Halifeliği hiç bırakmayarak, taşıdı Arap Emeviler
680'de ki Kerbela'nın ahı tuttu; Mervaniler de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!