Merak ediyorum, merak, gittikçe;
Bu gülen tatlı kız acaba sen misin?
Hayret ediyorum, hayret, gördükçe;
Nasıl oldu güldün, bir söyler misin?
Çatık kaşlarınla tanırdım seni,
Çiçekler ne ise sen işte osun,
Bütün güzel şeyler sana benziyor.
Bir masmavi deniz, bir yeşil yosun,
Bütün güzel şeyler sana benziyor.
Sularda martısın çığlık çığlığa,
Duyuyor musun yüreğimin sesini?
Kemiklerimdeki sızılarımın sesini duyuyor musun?
Acılarımın sesini,
Çilelerimin sesini,
Yolunu-yordamını şaşıran aklımın sesini,
Zavallı bedenimin sesini duyuyor musun?
Dünyanın acayip bir hali vardır;
Defteri dürerek korlar önüne.
Herşeyin diyeti, bedeli vardır;
İleri sürerek korlar önüne.
Çok fazla denersen çok ezberlersin,
Akıllının benim kadar delisini gördün mü?
Veya yolcunun benim kadar şaşkınını,
Aşığın benim kadar zavallısını,
İnsanın benim kadar aşığını,
Bağrıyanığın benim kadar cömerdini
Ve garibin benim kadar garibini?
-1-
Abdurrahman Dayısız neler çekti görevde,
Sürgün-mürgün yüzünden her gün başka bir yerde.
Evinden uzak kaldı, hanlarda yattı kalktı,
Ne bir gün karşı geldi, ne bir ayak uzattı.
Boyun kıldan incedir dayısı olmayanda,
Sen benim yüreğimdeki çekirdeksin,
Seni yaralı kalbime ekmişim gözlerimle,
Sevmişim, beslemişim, büyütmüşüm,
Körpe sabahlarda kanımla, canımla sulamışım,
Ninniler söyleyerek körpe gecelerde uyutmuşum,
Sana dertlerimi anlatmak isterdim
Ne yüzüne bakabiliyorum,
Ne saçlarını okşayabiliyorum,
Ne ellerini tutabiliyorum,
Ne sesini duyabiliyorum,
Ne de duygularımı fısıldayabiliyorum.
Vah bana… Vahlar bana…
Neden seni sevip duruyorum?
Seni neden özlüyorum özleyebildiğim kadar?
Neden seni arayıp duruyorum pencerelerde, kapılarda?
Tozlu-tozaklı yollarda,
Papatyalar ve mor salkımlar içinde?
Neden seni görmek istiyorum yıldız çiçeklerinde
Ben seni incecik yağmurlara ısmarladım,
Kucakları güneşlere açılan yağmurlara;
Ateşe birer tanrısal öpücük gibi inen,
Bıktırıp usandırmadan dinen
Çisil çisil yağmurlara ısmarladım.
Onun için seni yağmurlarda bekliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!