Sonunda karasevdan işledi kemiklerime,
Özlemlerim yüreğime hançer hançer saplandı,
Acılarım hıçkırık hıçkırık hançeremde,
Azapların bedenime dikenli teller gibi sarılmış,
Beni selamete çıkaracak ne bir kapım,
Ne de bir pencerem
Ne hoş sana kavuşmak,
Tam yanına ulaşmak,
Zamanları durdurmak
En mutlu anımızda.
Sevda bir uğraş gibi,
İnkar mı edeceksin mazimizi tümüyle?
Bize yetecek kadar kahkaha atmadık mı?
Yoksa yaşamadık mı hayatı her yönüyle?
Sevdaya kendimizden hiçbir şey katmadık mı?
Balıklardan, pullardan, dalgalardan, kumlardan,
Yüreğimi yakan bu ateşleri
Sevdadan uzakta duran ne bilir?
Tenimde beliren ürperişleri
Sevdayı ellerden soran ne bilir.
Eller ne anlar ki bağrı yanandan,
Dün gece rüyamdaydın,
Yanımda, kolumdaydın,
Sanki gümüş bir aydın.
Bunlar sevdiğim anlar.
Hayalin hep odamda,
Ben dervişim, sessiz konuş;
Duygularım karış karış,
İstiyorsan eğer yarış
Yüzyıl önce çık yollara.
Gah yanarız, gah tüteriz,
Yine kanamaya başladı yüreğim,
Akşam güneşi altında yer yer kanayan deniz gibi.
Ne serin rüzgarlar merhem oldu yaralarıma,
Ne durgun suları çimdikleyen yağmurlar,
Boşuna bağlamışım umutlarımı yorulmuş martılara;
Umarsız bakar bakar
Yakma yüreğimi; sen içindesin,
Yanan sen olursun o yansa bile.
Kalbimin bir hayli derinindesin,
Yanarsam yanarsın inan benimle.
Ruhum nasıl olmuş ruhunla özdeş,
Tanrı ‘ya yalvarıyorum ömrümü uzatsın diye,
uzatsın ki; seni daha bir çok seveyim,
daha bir uzun zaman seveyim,
daha bir çok tadayım seni sevmenin tadını.
Yanı sıra acılarım çoğalacakmış,
çilelerim,
Dallarda nar gibisin,
Yamaçta kar gibisin,
Her yerde var gibisin,
Lezzetlisin, tatlısın,
Yaman şatafatlısın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!